B sayfasından devam
54-) Ve enibu ila Rabbiküm ve eslimu lehu min
kabli en yetiyekümül azâbü sümme lâ tunsarun;
Rabbinize
yönelin (tövbe edin) ve size azap (ölüm) gelmeden önce O'na teslim olun... Sonra yardım
olunmazsınız! (A. Hulusi)
54 - Onun
için ümidi kesmeyin de başınıza azâb gelmeden evvel tevbe ile rabbinize dehalet
edin ve ona halîs Müslümanlık yapın, sonra kurtulamazsınız. (Elmalı)
Ve enibu ila Rabbiküm ve eslimu lehu min kabli
en yetiyekümül azâb azab gelip sizi bulmazdan önce rabbinize yönelin
ve sonra ona tüm varlığınızla teslim olun.
Azab gelmeden önce, yani Firavun
imanıyla iman etmeye kalkmayın Ye’s halinde iman firavun imanı olarak
adlandırılır. Onun için de azab gelmeden önce iman edin den kasıt, azabı
görünce iman edip firavunlaşmayın. Bu iman sahih iman olmaz. Köşeye sıkışınca
eyvallah demeyin. Onun içinde firavun imanıyla iman etmek istemiyorsanız azab
gelmeden önce iman edin ki imanınız sahih olsun ye’s halinde iman olmasın çünkü
iman gönüllülük işidir. Köşeye sıkıştırıp ensesine silah dayayarak alınacak bir
iman sözü iman olmaz. İman bir irade
işidir, hür iradeyle teslim olma işidir. Onun için Mü’minin en büyük
özelliği özgürlüktür, hürriyettir. Hürriyet imanın zeminidir. Hürriyet olmadan
iman da olmaz.
sümme lâ tunsarun sonra kimse size
yardım edemez.
55-) Vettebi'û ahsene ma ünzile ileyküm min
Rabbiküm min kabli en ye'tiyekümül azâbü bağteten ve entüm lâ teş'urun;
Siz
farkında olmadan, ansızın azap (ölüm) size gelmeden önce, Rabbinizden size inzâl olunan en
güzele tâbi olun! (A. Hulusi)
55 - Haberiniz
olmayarak ansızın başınıza azâb gelmeden evvel halîs Müslüman olun da
rabbinizden size indirilenin en güzelini takip ve tatbik edin. (Elmalı)
Vettebi'û ahsene ma ünzile ileyküm min Rabbiküm
min kabli en ye'tiyekümül azâbü bağteten ve entüm lâ teş'urun ve bu
azab siz farkında değilken ansızın gelip çatmadan önce rabbiniz tarafından siz
insanlara indirilmiş olan en mütekamil vahye uyun.
Burada Vettebi'û ahsene ma ünzile ileyküm
demesi, ibaresi size indirilenin en güzeline uyun, en mütekamil olanına uyun
ibaresi, 2 şeye delalet eder.
1 – Kur’an vahyinin diğer tüm
vahiyler içerisinde yer alan bir vahiy oluşuna.
2 – Kur’an vahyinin tüm
vahiylerin zirvesi mütekamil şekli oluşuna delalet eder. Ki zaten Kur’an da
bunu ayrıca verir.
..elyevme ekmeltü leküm diyneküm ve etmemtü
aleyküm nı'metiy ve radıytü lekümül İslâme diyna. (Maide/3) işte
bugün artık size dininizi ikmal ettim. Burada ki kullanılan kelimeVettebi'û ahsene ma
ünzile ileyküm min Rabbiküm min kabli en ye'tiyekümül azâb azap
gelmeden önce size indirilenin en güzeline iman edin. Burada dininizi ikmal
ettim diyor
ve etmemtü aleyküm nı'metiy ve nimetimi size itmam ettim. Dininizi
kemale ulaştırdım. Hem cevher, hem araz olarak. Hem öz hem biçim olarak
dininizi ikmal ettim fakat nimetimi öz olarak tamamlamış olsam da henüz
tamamını bitirmedim ve bir kısmını kıyamete kadar tamamlamak üzere, sizin
ellerinizle tamamlamak üzere, sizin de dini tamamlamada bir payınız olsun diye
size bıraktım. Bu, bu manaya gelir. ve radıytü lekümül İslâme diyna. Ve din
olarak sizden sadece İslam’a razı oldum. Yani İslam’dan başka bir dinle
gelmeyin.
Bunun anlamı şu; Teslimiyet benim
razı olduğum tek dinin adıdır ve tüm insanlık boyunca bu dinin ismi böyle
olmuştur. Her peygamber teslimiyet dininin peygamberidir.
56-) En tekule nefsün ya hasreta alâ ma
ferrattü fiy cenbillâhi ve in küntü le mines sahıriyn;
(O süreçte) bir nefs şöyle
der: "Allâh'ı tanımada yetersiz kalmam dolayısıyla düştüğüm hasrete (kayıplarıma) bak! Elbette
ben alay edenlerdendim! (İşin gerçeğinin ve
ciddiyetinin farkında değilmişim?)" (A.
Hulusi)
56 - Diyeceği
gün bir nefis: eyvah, Allah yanında yaptığım eksikliklerden dolayı hasretime
bak, doğrusu ben eğlenenlerden idim. (Elmalı)
En tekule nefsün ya hasreta alâ ma ferrattü fiy
cenbillâhi ve in küntü le mines sahıriyn ki hiç kimse Allah’a karşı
yabancılaştığım ve gerçeği alay konusu yaptığım için vay benim halime demesin.
İnsanın Allah’a yabancılaşması,
kendini kaybetmesi, kendini kaybeden neyi kazanır ki. İnsana büyük yatırım
yaptı Allah, düşünün, kendinizden pay biçin. Siz bir yere büyük bir yatırım
yapsanız gözünüz ve gönlünüz orada olmaz mı? Rabbimiz insana büyük yatırım
yaptı, çünkü şaheserdi. Büyük yatırım yaptığı insandan elbette büyük bir kulluk
bekledi. İnsanın rabbimize kulluk edeceği yerde ihanet etmesi, işte rabbimizi
böylesine çok üzer demek caiz olur mu bilmiyorum.
57-) Ev tekule lev ennAllâhe hedaniy leküntü
minel müttekıyn;
Yahut
şöyle der: "Eğer Allâh bana hidâyet etseydi, elbette korunanlardan
olurdum." (A. Hulusi)
57 - Yahut
diyeceği: Allah bana yolunu gösterse idi her halde ben muttakilerden olurdum.
(Elmalı)
Ev tekule lev ennAllâhe hedaniy leküntü minel
müttekıyn veya eğer Allah beni doğru yola iletseydi elbet ben de
sorumlu davrananlar arasında olurdum demesin diye. Tıpkı ..lev şaAllâhu ma
eşrekna.. (En’am/148) diyen, yani
eğer Allah dileseydi biz putlara tapmazdık diyen o “uyanık” müşrikler gibi.
Yani Allah’a iftira. Allah beni doğru yola iletseydi ben de sorumlu davranır
takvalı hareket ederdim demek, tam da böyle bir tavır sergilemektir. İradeyi
yok saymak Allah’a iftiradır.
58-) Ev tekule hıyne teral azâbe lev enne liy
kerreten feekûne minel muhsiniyn;
Yahut
azabı gördüğünde şöyle der: "Keşke bir kere daha (bedenli - beyinli yaşama)
sahip olsam da, muhsinlerden olsam." (A. Hulusi)
58 - Ve
yahut azâbı gördüğü zaman diyeceği: bana bir geri dönmek olsa idi de
Muhsinlerden olsa idim! (Elmalı)
Ev tekule hıyne teral azâbe lev enne liy
kerreten feekûne minel muhsiniyn ya da azabı gördüğü zaman keşke
bana bir fırsat daha tanınsa da iyiler arasında yer alsam demesin diye. Evet,
bu da tabii iş işten geçtikten sonra sergilenen sahte bir pişmanlık gösterisi.
Eğer gerçekten pişman olacak idiyse pişman olmanın yarar vereceği bir anda
pişman olmalıydı.
59-) Bela kad caetke âyâtiy fekezzebte Biha
vestekberte ve künte minel kafiriyn;
"Hayır,
sana işaretlerim gerçekten geldi de onları inkâr ederek yalanladın, benlik
tasladın ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldun!" (A. Hulusi)
59 - Hayır
sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibretmek istedin ve kâfirlerden
oldun. (Elmalı)
Bela kad caetke âyâtiy fekezzebte Biha
vestekberte ve künte minel kafiriyn Allah onlara şöyle diyecek; Tam
aksine sana ayetlerim gelmişti ey insanoğlu. Sen onları yalanlamış küstahça
büyüklenmiş ve Hakkı, hakikati inkar edenlerden olmuştun.
60-) Ve yevmel kıyameti teralleziyne kezebu
alAllâhi vucuhühüm müsveddetün, eleyse fiy cehenneme mesven lil mütekebbiriyn;
Kıyamet
sürecinde, Allâh hakkında yalan söylemişleri, yüzleri kararmış görürsün...
Kibirlenen, büyüklenenler için yaşam ortamı, cehennemde değil midir? (A.
Hulusi)
60 - Hem
o Kıyamet günü görürsün ki Allaha karşı o yalan söyleyenlerin yüzleri
kararmıştır Cehennemde değil mi mevkii mütekebbirlerin. (Elmalı)
Ve yevmel kıyameti teralleziyne kezebu alAllâhi
vucuhühüm müsveddeh ve kıyamet günü Allah hakkında yalan
söyleyenlerin yüzünün kapkara kesildiğini göreceksin. eleyse fiy cehenneme mesven lil mütekebbiriyn
hiç mütekebbirler için küstahça böbürlenenler, Allah’a karşı ben sana muhtaç
değilim havasına giren ve yalan söyleyenler için cehennemde yer bulunmaz mı?
Böylelerine cehennemde yer çok diyor ayet. Yani şunu söylüyor. Böyle birinin
cennette olmasına hangi doğru ve dürüst insanın gönlü razı olur.
Düşünün her şeyini muhtaç olduğu
Allah’a karşı, hiçbir şeyi sana muhtaç değilim havasına girmiş. Düşünün her
şeyi O’ndan almış ama O’ndan aldığı her şeyi kirletmiş ve emanete ihanet etmiş.
Öbür tarafta ise emanete sadakat göstermek uğruna bir ömrü ölçülü yaşamış, tir
tir titremiş. Haram diye elini uzatmamış yasaklara. Kırmızı çizgileri aşarım
diye sarı çizgilere bile yanaşmamış. Tampon bölgelerde bile gezmemiş. Canı bir
şey istediyse ey canım onu cennete sakla demiş.
Eğer nefsi kendisini dürtmüş ve
kendisine ;Yap, yap demişse; Ey nefsim Allah’ın emri senin emrinden üstündür demiş.
Eğer içinden gelmiş ve hatta keyif, zevk, oyun, oynaş, eğlence olacak işlerde
bile ey nefsim ömür kısa, yük ağır, yol uzun, vakit dar, azık kıt, hesap çetin
dolayısıyla sen şu emanete ihanet etmeden sahibine tertemiz ulaştırmak için şu
kısa ömrü doğru değerlendir deyip mubahları bile işlememiş.
Öyle biriyle varlığını har vurup
harman savurmuş, önüne gelene, gücünün yettiğine tecavüz etmiş hak ve hukuk
gözetmemiş, her türlü kırmızı çizgiyi çiğnemekten zevk almış, her çizgiyi
çiğnerken onun bunun hakkını gasp etmiş ve tecavüz etmiş ve dolayısıyla ömrüne
ihanet etmiş insanı aynı yere koyarsa o zaman doğru ve yanlış, iyi ve kötünün
arasında ki ayırım kalır mı?
Ve yevmel kıyameti teralleziyne kezebu alAllâhi
vucuhühüm müsvedde ve kıyamet günü Allah hakkında yalan
söyleyenlerin yüzünün kapkara kesildiğini göreceksin. eleyse fiy cehenneme mesven lil mütekebbiriyn
hiç küstahça böbürlenenler için cehennemde yer bulunmaz mı?
Devam ediyor D sayfasına geçiniz.
146. videoyu toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder