B sayfasından devam
6-) Ve kezâlike hakkat kelimetü Rabbike
alelleziyne keferu ennehüm ashabûn nar;
Böylece
hakikat bilgisini inkâr edenler hakkında "Onlar Nâr (ateş - radyasyon ortamı)
ehlidir" diye Rabbinin sözü gerçekleşti. (A. Hulusi)
06 - Ve
işte o nankörlük eden kâfirlere rabbinin kelimesi öyle Hakk oldu, onlar nâra
yanacaklar. (Elmalı)
Ve kezâlike hakkat kelimetü Rabbike alelleziyne
keferu işte rabbinin inkarda direnen kimseler hakkında ki sözü böyle
gerçekleşmiştir.
ennehüm ashabûn nar nedir o söz? Elbet onlar ateş yaranıdırlar, ateş
dostlarıdırlar, ateşin taraftarıdırlar. Yani onların tamamı bir takımı
tutmuşturlar, takımları da ateştir. Ateş fanatikleri de diyebilirsiniz.
7-) Elleziyne yahmilunel 'Arşe ve men havlehu
yüsebbihune Bi Hamdi Rabbihim ve yu'minune Bihi ve yestağfirune lilleziyne
amenû* Rabbena vesı'te külle şey'in rahmeten ve 'ılmen fağfir lilleziyne tabu
vettebe'u sebiyleke ve kıhim azâbel cahıym;
Arş'ı
taşıyanlar ve onun çevresinde bulunan (şuurlu) kuvveler (Allâh
kudretinin açığa çıkış mahalleri) Rablerinin
Hamdı olarak (Hamiyd Esmâ'sı açığa çıkışı ile) tespih ederler; O'na (hakikatleri
olarak) iman ederler ve iman edenler için (hakikatlerinin gereğini yaşayamamaları - hakkını
verememeleri yüzünden) mağfiret isterler!
"Rabbimiz, rahmet ve ilminle her şeyi kapsamışsın... Tövbe edenleri ve
senin yoluna uyanları mağfiret et ve onları yanma azabından koru!" (A.
Hulusi)
07 - Arşı
hâmil olanlar ve onun etrafındakiler rablerinin hamdıyla tesbih ve ona iman
ederler, ve iman etmişler için de şöyle bir mağrifet dilerler: ya Rabbenâ
rahmet ve ilim her şey'e geniş, hemen mağrifet buyur onlara o tevbe edip yoluna
uyanlara ve koru onları o cahîm azâbından. (Elmalı)
Elleziyne yahmilunel 'Arşe ve men havlehu
yüsebbihune Bi Hamdi Rabbihim ve yu'minune Bihi ve yestağfirune lilleziyne
amenû Allah’ın hükümranlık makamına layık bir sorumluluk taşıyan ve
O’na yakın olanlar hamd ile rablerinin sonsuz yüceliğini dile getirirler. Ona
iman ederler ve iman eden diğer Mü’minler için, herkes için istiğfar eder, af
dilenirler.
Gerçekten de uzun ve bir çok şeyi
bir arada ifade eden bir ayet. Hamele fiili maddi fiili maddi yükü
sırtlanmaktan çok manevi sorumluluk sırtlanmaya delalet eder ki, Kur’an da
bunun ifadesi çok gelir. Tâha/100, Ankebut/13, Ahzab/72 ayetler bunun delili.
Klasik tefsir bu ayetteki kimseleri melekler diye tanımlıyor. Yani Allah’ın
hükümranlık makamına layık bir sorumluluk üstlenenler, O’na yakın olanlar ve
rablerinin sonsuz yüceliğini hamd edip, mü’minler içinde istiğfar edenlerin
melekler olduğunu söylüyor klasik tefsir. Ama sorumluluğunu bilen, Allah’a
yakın olan her Mü’min bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Arşı taşımak, evet, eğer bu
değerlendirme isabetli ise sorumluluğunu bilmek arşı taşımaktır. Buradan buraya
ulaşıyoruz bu ayet vesilesi ile. Arşı taşımak, sorumluluk taşımakla eş değer.
Allah’ın yer yüzünde ki halifesi olmak, Allah’ın ilahi iradesini yer yüzünde
gerçekleştirmek insanın görevi idi değil mi? İşte yer yüzünde Allah’ın halifesi
olmak, ilahi iradeyi yer yüzünde temsil etmek. Arşı taşımak budur. Onun için sorumluluğunu
yerine getirenler bu kutsal yüke ihanet etmeyenler olacaktır.
Rabbena vesı'te külle şey'in rahmeten ve 'ılme
rabbimiz sen her şeyi rahmet ve bilgi ile kuşatmışsan fağfir lilleziyne tabu vettebe'u sebiyleke ve
kıhim azâbel cahıym artık tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla
ey rabbimiz ve onları gözleri yuvalarından fırlatan dehşetli ateşin azabından
koru ey rabbimiz. Diye dua ederler, istiğfar ederler. Yani burada öyle bir
mü’min tipi çiziliyor ki cennetini sadece kendisini alan ve kendisinden başka
kimsenin girmediği bir bencilliğe mahkum eden değil. Duayı önce kendisinin
dışında ki mü’minlere eden bir mü’min tipi çiziliyor. Yani ya rabbi benim
cennetim, benim iman kardeşlerimdir. Benim cennetimdir mü’min. Cennetim
insandır. Onun için onlarla beraber cennetimin tadını çıkarırım. Dolayısıyla
kendi günahıma istiğfar eder gibi iman kardeşlerimin günahlarına da istiğfar
eder, onlar içinde senden af dilenirim mesajıdır bu. İman edip Allah’a yakın
olanlar, iman edenler için istiğfar ederler.
A. İmran da Nebiye ..fa'fü
anhüm vestağfir lehüm.. (A.İmran/158) diye emredilir. Onları
affet. Uhut’tan kaçanlar içindir bu ayet ve onlar için Allah’tan af dile. Eveti
hem sen onları affet, hem de Allah’tan bağışlanma dile, Allah’ın da affetmesi
için dua et. Savaştan kaçtılar, seni yalnız bıraktılar düşmanla karşı karşıya.
Ama yine de onlarla böyle bir ilişki kur. ve
şavirhüm fiyl emr. (A.İmran/158) onlarla istişare etmeye bundan
böyle de devam et. Arkasından gelen ibare bu ayetin.
Ebeveynler
evlatlarına, hocalar talebelerine, ustalar çıraklarına, eşler birbirlerine bu
ayetin emri ile davranmalıdırlar. Dua etmelidirler.
8-) Rabbena ve edhılhüm cennati Adninilletiy
veadtehüm ve men saleha min abaihim ve ezvacihim ve zürriyyatihim* inneKE entel
'Aziyzül Hakiym;
"Rabbimiz...
Onları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine dâhil et... Onların
atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden saflığa erenleri de... Muhakkak ki
sen, evet sen Aziyz'sin, Hakiym'sin." (A. Hulusi)
08 - Ya
Rabbenâ hem koy onları o kendilerine vaad buyurduğun adin Cennetlerine,
atalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâhı olanları da, şüphesiz
sen o azîz, hakîmsin sen. (Elmalı)
Rabbena ve edhılhüm cennati Adninilletiy
veadtehüm ve men saleha min abaihim ve ezvacihim ve zürriyyatihim
işte geldi neden eşler birbirlerine, anne babalar evlatlarına, hocalar
talebelerine böylesine rablerinin huzuruna ak alınla varmaları için dua
etmelidirler sorusunun cevabı geldi. Rabbimiz onları ve onların atalarından,
eşlerinden ve nesillerinden iyi ve dürüst olanları güzelliğin üretildiği
merkezler olan cennetine koy, yerleştir.
Onların tek muhatabı, dua
öğretiyor. Duaların tek muhatabı, yani Allah. Allah’ın öğrettiği duadan daha
güzel dua olur mu? En değerli dua Allah’ın öğrettiği duadır, çünkü duayı O
kabul edecektir. Tabir caizse imtihana sokmuş soruların cevabını veriyor. Onun
içinde duayı Allah’tan öğrenmek lazım.
Burada ki inne, hemen bir sonraki cümlede gelecek; inneKE entel 'Aziyzül Hakiym çünkü
sen, evet yalnızca sensin sonsuz azamet ve hikmet sahibi olanda ki inne; buna cesaret ettik, yani senden
bunları istemeye cesaret ettik Allah’ım çünkü sen sonsuz yücesin. Sonsuz yüce
olan insanları affetse nesi eksilir. Bu, bu anlamı yan anlam olarak içinde
taşır. Sonsuz yüce olan senden, senin sonsuz rahmet okyanusundan birazda biz
istiyoruz Allah’ım demektir bu. Çünkü sen sonsuz merhamet denizinin sahibisin.
Ondan bir yudum su istiyoruz Allah’ım demektir.
9-) Ve kıhimüs seyyiat* ve men tekıs seyyiâti
yevmeizin fekad rahımteh* ve zâlike huvel fevzül 'azıym;
"Onları
benlikten - bedensellikten kaynaklanan kötü davranışlardan koru... Kimi
kötülüklerden korumuşsan, gerçekten o süreçte ona rahmet etmişsindir... İşte bu
büyük kurtuluşun ta kendisidir!" (A. Hulusi)
09 - Ve
onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak
onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur. (Elmalı)
Ve kıhimüs seyyiat ve onları tüm
kötülüklerden koru. Dua devam ediyor. ve men tekıs seyyiâti yevmeizin fekad rahımteh ki
sen o gün birini kötü duruma düşmekten korursan, korumuşsan bu ona rahmet
ettiğin anlamına gelir. Şu duanın güzelliğine bakın. ve zâlike huvel fevzül 'azıym ve
bu, evet işte budur büyük kurtuluş.
Siz kurtuluş mu diyorsunuz
dünyadakilere, siz kurtuluş mu diyorsunuz küçük sınavları başarıyla verişinize.
Siz kurtuluş mu diyorsunuz küçük derelerden düşmeden geçişinize. Siz kurtuluş
mu diyorsunuz dünyada ki borçlarınızı ödeyip bitirmelerinize. Asıl kurtuluş
budur. Allah size; Haydi kurtuldun dediğinde asıl kurtuluş odur.
Evet, başarı nedir, kurtuluş
nedir? Kur’an bir bilinç inşa ediyor. Kariyer planlaması Allah’tan bağımsız
yapılamaz. İşte burada da o söyleniyor. Yanlış akide, bakınız ayetin başından
beri, yanlış eylem, yanlış son. Evet üç yanlış arka arkaya geliyor. Onun içinde
bu üç yanlışı eğer arka arkaya gelsin istemiyorsa, doğru akide, doğru eylem,
doğru akıbet. Doğru bir akıbet, doğru bir akideden başlar. Yanlış başlangıçtan
doğru sonuç elde edilmez. Onun içinde burada şu anda okuyacağımız ayet onu
veriyor.
Devam ediyor D sayfasına geçiniz.
147. videoyu toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder