El Hamdu Lillahi
Rabbil'Alemiyn Vesselatü Vesselâmü alâ Resulüna Muhammedin ve alâ alihi
ve ashabihi ecmaiyn.
Rabbişrah liy sadriy;
Ve yessirliy emriy;
Vahlül ukdeten min lisaniy;
Yefkahu kavliy;
(Tâhâ 25-26-27-28)
Rabbim, göğsüme genişlik ver,
kolaylaştır işimi, düğümü çöz dilimden, ki anlasınlar beni, amin. Rabbim, Kur’an
ı bize aç. Bizi Kur’an a aç. Rabbim insanoğlunun önüne çıkardığın bu muhteşem
gök sofrasından istifademizi bereketli kıl. Amin.
Değerli dostlar bugün
başlayacağımız ders 156. ders. 7. yılını doldurmuş olan uzun bir maraton.
Kur’an ı anlama, anlatma ve yaşama yolunda giriştiğimiz bu çabanın, bizim ve
sizin için hayırlı olması dileğiyle, niyazıyla bu dersimize başlıyorum.
Duhan suresi bugün gireceğimiz,
kapısını vuracağımız yepyeni bir Kur’an sitesi. Adını 10. ayetinde ki duhan
kelimesinden alıyor. Bu kelime duman manasına geliyor. Haa miim ailesinin 5.
suresi olan Duhan Mekke de nazil olmuş. Konu bütünlüğüne sahip bir sure. Casiye
suresinden önce nazil olmuş. Yani Kur’an da ki, elimizde ki Mushafta ki yeri,
aynı zamanda nüzul sırasında ki yeri ile eş.
Mekke’nin son 1/3 lük diliminde
nazil olduğunu söyleyebiliriz. Saffat suresinin 62. ayeti, bu surenin 43.
ayetinde yer alan Zakkum ağacına müşrik muhatapların itirazına bir cevap teşkil
eder. Bunun anlamı şudur; Bu sure kesinlikle Saffat suresinden önce nazil
olmuştur. Surenin ana mesajı açık. Her Firavunun bir kızıl denizi vardır. Her
firavun kızıl denizini arar, boğulacağı denizi arar.
İlahi inşa projesi olan vahyin
insanı nasıl inşa ettiğinin güzel bir örneğidir bu sure. Vahye teslimiyetin
muhataptan beklenen tavır olduğunu söyler. Teslim olmayanları bekleyen şey ise
kıyamettir. Sosyal, bireysel ya da kozmik fark etmez. Ama mutlaka vahye teslim
olmayanlar kendi kıyametlerini kendi elleriyle hazırlarlar.
Kendilerini Allah için
vazgeçilmez sananlar, vazgeçilmez addedenler iyi bilsinler ki onların ardından
ağlayacak kimse olmayacaktır. İşte 29. ayet bunu söyler;
Fema beket aleyhimüs Semaü vel Ard
onların ardından ne gökler ağladı ne yer. Yani ne göklerde melekler ağladı, ne
yerde insanlar. Kendilerini vazgeçilmez sanmışlardı. Fakat o kadar kolay
vazgeçildiler ki arkalarından ağlayan bir kimse bile olmadı. Buna karşın teslim
olanları bekleyen büyük bir ödüldür.
Duhan suresi cennet ve cehennem
tasvirlerine en ayrıntılı yer veren surelerdendir. Bu sure Kur’an vahyinin
sözlü tabiatının en tipik örneklerinden birini teşkil ediyor aynı zamanda.
Çünkü surede bölünmüş vurgulu cümleler, hazifler, devrik cümleler birbiri
ardınca yer alıyor, adeta muhatabının hafızasında kalmak için tüm beleğat
imkanlarını kullanıyor. Bu sureyi böyle özetledikten sonra surenin tefsirine
girebiliriz.
[Ek bilgi; Sûrenin ihtiva ettiği
başlıca konular şunlardır:
1- Kur'ân- Kerim'in nasıl
mübarek bir gecede naz'l olduğunu ve o gecenin ehemmiyetini beyan.
2- Allahü Teâlâ'nın Rubûbiyetini
izhar ederek, iman etmeysnlerin nasıl b:r azaba uğrayacaklarını ihtar.
3- Mûsâ (a.s.) ile Firavun ve
kavminin kıssalarını beyan.
4- Kâfirlerin bâtıl
iddialarını reddederek, onları takbih etmek.
5- Hz. Muhammed (s.a.v.)'in
Peygamber olduğunu isbat eden delilleri ortaya koymak.
6- Mü'minlerin nail olacakları
nimetleri tebşir, kâfir ve münafıkların uğrayacakları azabı ise bildirmek.
(Ebü'l-Leys Semerkandi – Tesir-ül Kur’an)]
Rahman, rahiym Allah adına.
1-) Haa, Miiiym;
Ha (hayat), Miiim (ilim - Hakikat-i Muhammedî);(A.Hulusi)
01 -
Hâ, mîm. (Elmalı)
Haa, Miiiym Mukadda harfleri her
vesile ile söylediğimiz gibi 36. çeşit yoruma konu olmuş bir simgesel, sembolik
harfler manzumesidir. Kur’an da 28 surede yer alır. Adeta Arap dilinin temel
harfleri olan 28 harfe, ki lam elif bitişik, birleşik harf olduğu için müstakil
bir harf sayılmamalı, yani Arap dilinde ki her harfe bir sure tekabül
edercesine 28 surenin başında gelir. Bu harfler ya birli ya ikili, ya üçlü, ya
dörtlü, ya beşlidir. Altılı olanı yoktur. Bunun da karşılığı Arapça da
kelimeler 1 ile 5 arası harften oluşurlar.
Bütün bunlardan yola çıkarak şunu
söyleyebiliriz ki bu harfler muhataba; Ey muhatap kelimelerin içine Allah
manaları, ulvi manaları, vahyi doldurarak senin dünyana indirdi. Senin zihnine
indirdi. Anlayasın, dinleyesin, tutasın, yaşayasın ve mutlu olasın diye. Zaten
bu harflerle başlayan surelerin 25. doğrudan, 3.ü dolaylı olarak vahye atıf
yaparak başlar. Bu da bu harflerle vahiy arasında bir mana irtibatı olduğudur.
Yani bu harflerin sembolize ettiği şeyin vahiy olduğunu ve muhataba; Ey muhatap
yüce manaları Allah işte bu sıradan harflerden
oluşmuş kelimelerin kalbine indirerek sana gönderdi. Senin önüne serdiği
bu gök sofrasında öyle bir nimet var ki bu nimetin ayakları yerde başı
göktedir. Başı manayı ayakları ise dili, harflerden oluşmuş dili temsil eder
demektedir.
Nihayet bu harfler hakkında ki
bir çok yorumun içerisinden belki de en son yapılması gereken ve sözün bittiği
yer Hz. Ebu Bekir’in yorumudur ki; Her kitabın bir sırrı vardır, Kur’an ın
sırrı da bu harflerdir der.
2-) Vel Kitabil mubiyn;
Kitab-ı
Mubiyn (apaçık Sünnetullâh ve hakikati Bilgisi). (A.Hulusi)
02 -
Hem kitabı mübîn Hakk için. (Elmalı)
Vel Kitabil mubiyn özünde açık ve
hakikati açıklayıcı olan bu kitabın kıymetini kadrini bilin.
Baştaki “vav” kasem anlamı da
verilebilirde de, yemin anlamı, Haa miiim de yemin anlamı mündemiç olduğu için
atıf anlamı veremeyeceğimiz bu vav’a, ya bu kitabı düşün, ya da bu kitabın kıymetini bil anlamı vermeliydik, ki biz 2.
sini tercih ettik.
3-) İnna enzelnahu fiy leyletin mübareketin
inna künna münziriyn;
Biz Onu
mübarek bir gecede ("yok"luk hâlinin
yaşandığı anda) inzâl ettik! Uyaranlar biziz! (A.Hulusi)
03 -
Elhak biz onu bir mübârek gecede indirdik, çünkü biz nezîr gönderiyorduk.
(Elmalı)
İnna enzelnahu fiy leyletin mübareketin inna
künna münziriyn evet onu mübarek bir gecede biz indirmeye başladık,
biz indirdik. Zaten vahiy ile baştan beri uyaran da biziz. İnsanoğlunu
uyandıran da biziz.
Bereketli gece; fiy leyletin mübareketin mübarek gece.
Bu gece kadir gecesi. Açıktır ki Kadr suresinin tamamı bu gecenin bereketini
açıklamak üzere indirilmiş bulunuyor.
Peki ne kadar mübarek? Bereketli.
Yani okuyana değer ekleyen, bereket veren, çoğaltan, artıran. Ne kadar artırır?
Mesela insana ne ekler? Ne kadar değer ekler? Bu sorulara cevap bulabilir miyiz?
Elbette; Hem de Kur’an dan;
İnnâ enzelnaHU
fiy LeyletilKadr. (Kadr/1) Biz onu kıymet gecesinde, değer gecesinde
indirdik. Kadr gecesinde.
Ve mâ edrake mâ
LeyletülKadr.(2) Kadir gecesinin değerini sen nereden bileceksin ki.
LeyletülKadri
hayrün min elfi şehr. (3) kadir gecesi bin aydan daha hayırlı bir
gecedir. Evet, bin aydan daha hayırlı. Yani 30.000 kat. Bin ay yaklaşık 30.000
gece eder. 30.000 gün. Bunun anlamı ne? Eğer bu gece ile kastedilen sabit bir
zaman parçası olsaydı o zaman üzerine konuştuğumuz takvim güneş takvimi
olmalıydı, ay takvimi değil. Oysa ki Kur’an ın içinden konuştuğu zaman ay
takvimine bağlı bir zaman.
Onun içinde
biz ramazanı, Kurban Bayramını, Ramazan bayramını ve tüm dini ibadetleri
Hassaten Haccı hep ay takvimine göre yaparız. 355 günlük takvim bu. Güneş
takvimine göre hep 10 gün kayan, her yıl 10 gün atan bir takvim. O zaman sabit
bir zaman parçasından söz edemeyeceğiz demektir.
Peki nasıl
anlayacağız şu halde, Vahyin bereketini, vahyin değerini, değer yüklemesini?
Şöyle anlayacağız; İndiği geceye 30.000 kat değer yükleyen vahiy eğer ey
muhatap senin kalbine inerse sana da bu kadar değer yükler. Bir gününü bir ömre
bedel kılar. Bir günün bir ömür kadar bereketli olur. Bir günlük ibadetine
Allah ahirette bir ömür ödül verir. Neden bir ömür? Çünkü 30.000 gün 83 yıl
eder. yani 1000 ay= 83 yıl. Bu yaklaşık bir insan ömrüdür, Dolayısıyla bir
gününü bir ömre bedel kılar vahiy. Eğer vahiy ile yaşarsan. Eğer sana da inerse
vahiy her günün bir ömre bedel olur demektir.
4-) Fiyha yüfreku küllü emrin Hakiym;
Bütün
işlerin hikmeti onda (o "yok"luk hâli
içinde) fark edilir; (A.Hulusi)
04 -
Bir gece ki her hikmetli emir onda ayırt edilir. (Elmalı)
Fiyha yüfreku küllü emrin Hakiym (devam
et)
Devam ediyor B sayfasına geçiniz.
156. videoyu toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder