A sayfasından devam
Rahman, rahiym Allah adına.
Yarab, herkes bir şey adına başlar, hayatı herkes bir şey adına okur, hayatı
herkes bir şey adına yaşar. Kimsi refah adına yaşar, kimisi maddi rahatlık
adına yaşar, kimisi makam adına yaşar, kimisi mevki adına yaşar, Kimisi sahte
efendiler ve sahte tanrılar adına yaşar. Biz mü’minler hayatı senin adına yaşarız.
Onun içinde hayatın prospektüsünü, hayatın kullanma kılavuzunu senin adınla
okuruz, senin adınla başlarız. Her güzel işe senin adına başladığımız gibi,
işlerin en güzeli olan vahyi okumaya da senin adınla başlıyoruz.
1-) Haa, Miiiym;
Ha,
Miim. (A.Hulusi)
01 - Hâ
mîm. (Elmalı)
Haa, Miiiym hurufu mukadda
malumunuz, heca harfleri başında geldiği surelerin hemen tamamında vahye atıf
işlevini taşır. Bu surede de vahye atıf işlevini açıkça görüyoruz hemen şu
ayette.
2-) Tenziylül Kitabi minAllâhil 'Aziyzil
Hakiym;
Aziyz
Hakiym Allâh'tandır O Bilgi tenzîli (tafsile
indirme)! (A.Hulusi)
02 - Bu
kitabın ceste ceste indirilmesi azîz, hakîm Allah dan dır. (Elmalı)
Tenziylül Kitabi minAllâhil 'Aziyzil Hakiym
bu ilahi kelamın indirilişi, yüceler yücesi. Ulular ulusu, büyükler büyüğü ve
sonsuz hikmet sahibi Allah katındandır.
Aziyz ve Hakiym isimlerinin bir
ayetin sonunda gelmesi tesadüfi değil elbet. Aziyz ismi geldiği zaman o ayette,
ya da o ayetin öncesinde anlatılan olayın mahiyetine ilişkin bize bir duruş
verir. Nedir bu? Yani eğer siz, ki burada anlatılan olay vahiy, kitabın
indirilişi. Eğer siz önünüze indirilmiş olan bu gök sofrasından yemiyorsanız,
yüreğinizi doyurmuyorsanız, ruhunuzu kandırmıyorsanız; bunda Allah’ın hiçbir
zararı olmaz. Aziyz isminden biz bunu anlarız. Yani bundan zarar edecek olan
Allah değil sizsiniz. Allah’ın hiçbir şeyi eksilmez.
Neden? O Aziyzdir. O hiçbir şeye
muhtaç olmayan, O üstündür. Bizatihi üstündür. Yani El Aziyz. Kendiliğinden
yücedir. Siz yücelttiğiniz için yüce değil, topunuz Allah’ı yüceltmeyelim diye
ittifak etseniz, Allah’ın yüceliğinden zerrece bir şey eksilmez. Bu zımnen bu
manayı içerir.
El Hakiym de bu açıklamanın
arkasından biri eğer kalkar da; O zaman ya rabbi bu insanoğlunun neye yarattın.
Yani senin yüceliğini takdir etmeyecek, bilmeyecek bu insanoğlunu, madem
yaptıkları sana bir şey katmayacaktı, neden yarattın diye bir soru gelirse
cevabı olsun El Hakiym. Hikmeti vardır. Hikmetsiz yaratmamıştır. Bu hikmette
yine ey insan seninle ilgilidir. Yani kötüye bak, iyiyi tanı. Küfre bak imanı
tanı, batıla bak hakkı tanı. Güzele bak çirkini tanı diye bu hikmet ve daha
sayamayacağımız bir çok hikmete mebni olarak yaratmıştır.
3-) Ma halaknes Semavati vel Arda ve ma
beynehüma illâ Bil Hakkı ve ecelin müsemma* velleziyne keferu amma ünziru
mu'ridun;
Biz
semâları, arzı ve ikisi arasındakileri yalnızca Hak olarak ve bir süreç için
yarattık... Hakikat bilgisini inkâr edenler ise uyarıldıkları şeyden (hakikatten) yüz
çevirmektedirler. (A.Hulusi)
03 - Biz
o Gökleri ve Yeri ancak Hakk ile ve müsemmâ bir ecel ile yarattık, küfredenler
ise inzar edildikleri şeylerden alındırmıyorlar. (Elmalı)
Ma halaknes Semavati vel Arda ve ma beynehüma
illâ Bil Hakkı ve ecelin müsemma biz gökleri, yeri ve bu ikisi
arasında bulunan her şeyi ancak gerçek bir anlam ve amacı gerçekleştirmek için
yarattık. Ne ki ayetin sonunda ki o itirazi cümle ve ecelin müsemma sınırlı bir
süreliğine, yani sonsuzca değil. Gökleri yeri ve bu ikisi arasındakileri. Adeta
ahiretin kalıcı dünyanın içinde bulunduğu alemle birlikte geçiciliğine bir
atıf. Yine bu atıf aynı zamanda bu alemin, şu maddi alemin yaratılmamış
olduğunu, dolayısıyla ezeli ve ebedi olduğunu savunan ilkel ve modern
materyalizme bir ret, bir cevap içeriyor.
Anlam ve amaç. Evet, illâ Bil Hakk bir anlam ve amaçla
yarattık diyor. Yaratılışın anlam ve amaçlılığı varlığın en temel yasasıdır.
Yer çekimi yasası yokken, yaratılışın anlamlılığı yasası vardı. Dolayısıyla
yaratılışın ilk yasası anlamlılık ve amaçlılık yasasıdır.
Bu ne demektir? Bu Allah
demektir, anlam demek; Allah demektir. Allah demek anlam demektir. Onun için
varlığın anlamsız olduğunu düşünen Allahsız bir kafadır, Allahsız bir
tasavvurdur. Allah vardır; anlam vardır. Bir yerde düzen varsa, nizam varsa,
sistem varsa, kozmos varsa, orada o düzeni sağlayan ve yaratan biri var
demektir. Bir yerde sanat varsa orada bir sanatkar var demektir. Bir yerde fiil
varsa, eylem varsa orada bir fail var, o eylemi ortaya koyan biri var demektir.
Fiil var ama fail yok. Eylem var ama eylemci yok. Sanat var ama sanatkar yok.
Ses var ama ağız yok demek anlamsızdır. Anlamsızlığı savunmaktır.
Anlamsızlığı savunan kendine en
büyük kötülüğü yapmış olur, hakareti yapmış olur. Çünkü bu, şu alemin çok
seçkin bir parçası olan insan, tasavvufi jargonla konuşursak eşrefi mahlûkat olan, mahlûkatın
şereflisi olan insan eğer kendi şerefiyle oynamayı göze alıyor, kendi anlamını
yok sayıyor, kendini bir kör tesadüfün eseri sayıyor ve bu aleme gelişini
solucanla eşitliyor, deniz yıldızlarıyla eşitliyor, eğer kertenkele ile
eşitliyorsa o zaman bu insana bir başkasının hakaret etmesine gerek yok. Kendi
kendisine bir kimse bundan daha büyük bir hakareti yapamaz. O nedenle Allah;
Allahlı bir hayata çağırır. Bu anlamlı bir hayata çağırmaktır. Tüm
peygamberlerin yaptığı şey aynıdır hayata anlamına döndürmek. Hayatı anlamına
iade etmek. Tüm kafirlerin yaptığı şeyde aynıdır; hayatı anlamsızlaştırmak.
Hayatın amacını yok etmeye kalkmak. Hayatın anlam ve amacı ancak Allah ile
mümkündür. Vahiy işte bu anlam ve amacın yol haritasıdır.
velleziyne keferu amma ünziru mu'ridun
ne ki inkar eden kimseler uyarıldıkları, davet olundukları hakikatten ısrarla
yüz çeviriyorlar. Zımnen vahyi inkar denek istiyor bu cümle zımnen bu anlama
geliyor; anlamı inkardır. Yani davet olunduğu şeyden inkar edenler yüz
çevirmekle aslında hayatın anlam ve amacının olmadığını savunmuş oluyorlar.
Zımnen böyle demiş oluyorlar.
İman; anlam ve amaçlılıktır buna
göre. Küfür de anlamsızlık ve amaçsızlıktır. Ayetin son cümlesi zımnen bize
bunu söylüyor. İşte Allah dışında tanrılaştırdıklarınız diyor. Misal mi
istiyorsunuz. Yani küfrün anlamsızlık olduğuna, saçma olduğuna misal mi
istiyorsunuz, örnek mi istiyorsunuz; Haydi size örnek vereyim bakın, verecek
örneği;
4-) Kul eraeytüm ma ted'une min dûnillâhi
eruniy ma zâ haleku minel Ardı em lehüm şirkün fiys Semâvat* iytuniy Bi Kitabin
min kabli hazâ ev esâretin min ılmin in küntüm sadikıyn;
De ki:
"Allâh dûnunda yöneldiklerinizi gördünüz mü (düşünün bakalım)? Gösterin
bana arzdan ne yaratmışlar? Yoksa onların, semâların yaratılmasında bir
ortaklığı mı var? Eğer doğruyu söylüyorsanız, bu konuda eskiden gelen bir bilgi
yahut ilimden bir kalıntı getirin bana." (A.Hulusi)
04 - De
ki: şimdi baksanız a şu sizin Allahın berîsinden yalvarıp durduklarınıza,
gösterin bana onlar Arzdan hangi cüz'ü yaratmışlar, yoksa onların Göklerde mi
bir ortaklıkları var? Haydin bana bundan evvel bir kitab yahut ilimden bir eser
getirin eğer sadıksanız. (Elmalı)
Kul eraeytüm ma ted'une min dûnillâh
baksanıza şu Allah dışında taptıklarınıza, dönüp de bir göz atın bakalım. Allah
dışında tanrılaştırdıklarınıza. Bu ilginç bir bağ kuruyor önceki ayetle. Allah
dışında bir şeyleri tanrılaştırmakla, varlığın anlam ve amacından soyutlanması
aynı yere varıyor, aynı gözede buluşuyor. Bir tek Allah’a kul olmayan, her şeyi
tanrılaştırmaya hazır hale gelir. Öyledir. Allah’a kul olmayı reddeden bir
kimse kul olmak için her şeye tanrı gözü ile bakmaya açık hale gelmiştir.
Dolayısıyla her şeye kul olmaya hazırdır.
Demek ki rabbimize kul olmakla
çıkarı olan tek bir taraf var, o da insan. Yani bir çok tanrısı olup kula kul
olmamak, eşyaya kul olmamak istiyorsa, Allah’a kul olmaktan başka çaresi
yoktur. Allah’a kul olmak insan onurunun
zirvesidir. Neden? Çünkü insanı onursuzluğun en büyüğü olan kula kul olmaktan
ve eşyaya kul olmaktan korur ve garanti altına alır.
eruniy ma zâ haleku minel Ard
gösterin bana, onlar yer yüzünün neresinde neyi yaratmışlar? Şu Allah dışında
tanrılaştırdıklarınız, Allah’a ait vasıfları kendisine yakıştırdıklarınız neyi
yaratmışlar. em
lehüm şirkün fiys Semâvat yoksa onların göklerde ortakları mı var.
iytuniy Bi Kitabin min kabli hazâ ev esâretin
min ılmin in küntüm sadikıyn haydi bundan önce inmiş ilahi bir
kelam, ya da hiç olmazsa bir bilgi notu, bir kırıntı kadar kabilinden bilgi
getirin bana eğer iddianızda dürüstseniz, samimiyseniz.
Devam ediyor C sayfasına geçiniz.
158. videoyu toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder