12 Ekim 2012 Cuma

İslamoğlu Tef. Ders. ŞU’ARÂ (205-227)(117-E)



D sayfasından devam

205-) Eferaeyte in metta'nahüm siniyn;

Görüyorsun işte... Onları senelerce çeşitli nimetlerle zevklendirsek, (A.Hulusi)

205 - Gördün a artık onlara senelerce zevk ettirsek. (Elmalı)


Eferaeyte in metta'nahüm siniyn düşünsene bir onlara yıllarca safa sürmeleri için fırsat verdik.


206-) Sümme caehüm ma kânu yu'adun;

Sonra, uyarıldıkları başlarına gelse... (A.Hulusi)

206 - Sonra kendilerine edilen vaat gelip çatarsa. (Elmalı)


Sümme caehüm ma kânu yu'adun sonra vaat edilen azap başlarına gelince;


207-) Ma ağnâ anhüm ma kânu yümette'un;

Sahip olduklarıyla yaşadıkları zevkler, onlara hiçbir yarar sağlamaz! (A.Hulusi)

207 - O yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır. (Elmalı)


Ma ağnâ anhüm ma kânu yümette'un safa sürerek kaçırdıkları bu fırsatın kendilerine herhangi bir yararı dokunabilir mi?


208-) Ve ma ehlekna min karyetin illâ leha münzirun;

Biz, uyarıcıları gelmemiş hiçbir bölge halkını helâk etmedik. (A.Hulusi)

208 - Mamafih biz hangi memleketi helâk ettikse her halde onu inzar edenler olmuştur. (Elmalı)


Ve ma ehlekna min karyetin illâ leha münzirun dahası, biz bir ülkeyi helak etmeden önce illaki uyarmış,


209-) Zikra* ve ma künna zâlimiyn;

(Önce) hatırlatma olur! Biz haksızlık etmeyiz! (A.Hulusi)

209 - İhtar edilmiştir, ve biz zulmetmiş değilizdir. (Elmalı)


Zikra; hatırlatmışızdır.

Bir çok surede, Mesela En’am/31. (hayır 131. Olacak) ayetinde …lem yekün Rabbüke mühlikel kura Bi zulmin ve ehlüha ğafilun. (En’am/131) Eğer ehli gafil iseler, hakikatten habersiz iseler rabbin bir toplumu helak edecek değildir, helak etmemiştir buyruluyor. Onun için bir çok böyle ayetler var. Demek ki buradan şunu anlayacağız dostlar; Uyarmadan cezalandıran her tasavvur zalimdir. Buradan bunu anlıyoruz.

ve ma künna zâlimiyn zira biz asla zulmeden biri değiliz. ..ve ma ene Bi zallamin lil `abiyd (Kaf/29) bizim kullara zulmetmek gibi bir tavrımız yok. Yani kullara zulmetmemiz ihtimal dışıdır diyor.


210-) Ve ma tenezzelet Bihişşeyatıyn;

Onu (Kurân'ı) şeytanlar oluşturmadı! (A.Hulusi)

210 - Ve bunu Şeytanlar indirmedi. (Elmalı)


Ve ma tenezzelet Bihişşeyatıyn hem bu vahyi asla şeytanlar indirmiş değildir.


211-) Ve ma yenbeğıy lehüm ve ma yestetıy'un;

Onların işlevine uymaz! (Zaten) buna yetecek kuvvelere de sahip değillerdir! (A.Hulusi)

211 - Bu onlara hem yaraşmaz hem güçleri yetmez? (Elmalı)


Ve ma yenbeğıy lehüm ve ma yestetıy'un zira bu hem onların ağzının işi değildir, hem de buna güçleri yetmez.

Şeytanlarda mı indirebilirmiş? Şeytanlar vahiy indirmezler şeytanlar fısıldarlar. Şeytanlar vesvese verirler. Şeytanlar evham verirler ve şeytanların evham verdikleri vahiy alıyorum diye gelebilir. Ben de vahiy alıyorum derler. Böyleleri tarihin her döneminde olmuş bugünde vardırlar.

[Ek bilgi; Uzay Dini" diye tanımlanan ve "Uzaylıların tebliğ ettiği" iddia edilen Cin kökenli, "Altın Çağ Bilgi kitabında" şöyle denilmektedir:

İslâmî bütünlük ışık dost MUHAMMET'i "RASÛL" ZANNETMEKTEDİR... Hâlbuki O, ALLÂH'ın habibi "RASÛL"ün ELÇİSİDİR… RASÛL, büyük ASHOT yani SULH'tur." (Fasikül:42; s:408)

Bu "UZAYLILAR"a göre, "Muhammet'in elçisi olduğu büyük ASHOT'un Rabbi olan ALLÂH da, bedenlenmiş olarak BETA NOVA gezegeninde yaşamakta ve orada bizi yanına beklemektedir"!!! (Fasikül:46; s:447)



212-) İnnehüm anis sem'ı le ma'zulun;

Muhakkak ki onlar algılama kapasitesinden yoksundurlar! (A.Hulusi)

212 - Onlar işitmekten sureti kat'iyye de azledilmişlerdir. (Elmalı)


İnnehüm anis sem'ı le ma'zulun çünkü onlar vahyi işitmekten bile kesinlikle men edilmişlerdir. Peygamber taslakları, sahte peygamberler, her türlü gaipten haber verme teşebbüsleri, “bana da vahiy geliyor” iddiasında bulunan şeytanın oyuncaklarından söz ediyor bu ayetler.


213-) Fela ted'u meAllâhi ilâhen âhare fetekûne minel mu'azzebiyn;

O hâlde Allâh (hakikati ortada iken) yanı sıra tanrı kavramına yönelme! Yoksa azabı yaşayacaklardan olursun! (A.Hulusi)

213 - Binaenaleyh sakın Allah ile beraber diğer bir ilâha çağırma ki o ta'zib edileceklerden olmayasın. (Elmalı)


Fela ted'u meAllâhi ilâhen âhare fetekûne minel mu'azzebiyn şu halde Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp yakarma. Bu takdirde azaba uğrayanlardan olursun.


214-) Ve enzir aşiyretekel akrebiyn;

Uyarmaya en yakınlarından başla! (A.Hulusi)

214 - Hem en yakın hısımlarını inzar et. (Elmalı)


Ve enzir aşiyretekel akrebiyn ve uyarmaya sana en yakın olan çevrenden başla. Davet usulünü veriyor bu ayet. Merkezden başla, yakın olandan başla. Ki Resulallah’ta öyle yapmış, ilk uyardığı eşi Hatice olmuştu.


215-) Vahfıd cenahake limenit tebeake minel mu'miniyn;

İman edenlerden sana tâbi olanları kanadının altına al! (A.Hulusi)

215 - Ve sana ittiba' eden müminlere kanadını indir. (Elmalı)


Vahfıd cenahake limenit tebeake minel mu'miniyn ve seni izleyen müminlere kol kanat ger. İnsani ilişkinin zeminini ifade ediyor bu ayet. Şefkat ve merhametin bu zemin olduğunu söylüyor.

Hani hatırlayalım FeBima rahmetin minAllâhi linte lehüm.. (A.İmran/159) Allah’tan bir rahmet sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. ve lev künte fazzan ğaliyzal kalbi lenfaddu min havlik.. eğer katı kalpli davransaydın onlar senin etrafından dağılır giderlerdi. fa'fü anhüm.. O halde onları affet. vestağfir lehüm onlar için bir de dön Allah’tan af dile. ..ve şavirhüm fiyl emr. (A.İmran/159) Yine de işlerinde onlarla istişareyi sürdür.

Bakınız bu ayet Uhud’un arkasından indirildi. Uhud’da Resulallah istişare sonucunda dışarıda harp yapmayı kabul etmiş, ve istişare de dışarıda karşılayalım düşmanı diyenler ilk defa savaştan kaçanlar olmuşlardı. Yani belki yenilgiye belki onlar sebep olmuşlardı. Eğer Resulallah görüşünde direnseydi belki de o yenilgi yaşanmayacaktı. Ama Resulallah onlara dönüpte sizin yüzünüzden oldu demedi. Böyle bir akıl yürütmemesi içinde uyarıldı. Onun için onlarla istişareyi sürdür. Bu ayetle adeta bakışımlı bir mesajı var.


216-) Fein asavke fekul inniy beriyün mimma ta'melun;

Eğer sana âsi olurlar ise de ki: "Ben yaptıklarınızdan berîyim!" (A.Hulusi)

216 - Bunun üzerine sana isyan ederlerse ben sizin amellerinizden beriyim de. (Elmalı)


Fein asavke fekul inniy beriyün mimma ta'melun ne ki eğer sana isyan ederlerse bu takdirde; “bakın ben sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim. Sizin yaptıklarınızın sorumluluğunu asla üstlenmiyorum” de


217-) Ve tevekkel alel 'Aziyzir Rahıym;

(Hakikatin olan Esmâ mertebesine) Aziyz Rahıym'e tevekkül et! (A.Hulusi)

217 - Ve o, azîz rahime mütevekkil ol. (Elmalı)


Ve tevekkel alel 'Aziyzir Rahıym ve merhameti bol olan O yüceler yücesine güven.


218-) Elleziy yerake hıyne tekum;

Ki O, işlevine kalktığında seni görür... (A.Hulusi)

218 - O ki görüyor kıyam ettiğin vakit seni. (Elmalı)


Elleziy yerake hıyne tekum ki O hiyam ettiğin vakit seni görmektedir.


219-) Ve tekallübeke fiys sacidiyn;

Secde edenler içinde yer aldığını da! (A.Hulusi)

219 - Ve secdekârlar içinde dolaşmanı. (Elmalı)


Ve tekallübeke fiys sacidiyn çünkü o Allah’a teslim olanlar arasındaki tasarruflarını görmektedir.

Bu son ayete böyle meal vermem; Mekke’de herhangi bir cemaatle namaz kılınan mescidin bu sure indiğinde henüz olmadığı gerçeğinden yola çıkarak Hasan Basri’nin görüşüne ittibandır.


220-) İnneHU HUves Semiy'ul 'Aliym;

Muhakkak ki O, "HÛ"; Semi'dir, Aliym'dir. (A.Hulusi)

220 - Çünkü o öyle semi öyle alîmdir. (Elmalı)


İnneHU HUves Semiy'ul 'Aliym çünkü O, evet, yalnızca O’dur her şeyi işiten, her şeyi bilen.


221-) Hel ünebbiüküm alâ men tenezzelüş şeyatıyn;

Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi? (A.Hulusi)

221 - Haber vereyim mi size Şeytanlar kimin üzerine inerler? (Elmalı)


Hel ünebbiüküm alâ men tenezzelüş şeyatıyn o şeytanların kimlere indiğini sana haber vereyim mi?


222-) Tenezzelü alâ külli effakin esiym;

Kendini aldatan vebal sahibini etkilerler! (A.Hulusi)

222 - Vebal yüklenici her bir sahtekâr üzerine inerler. (Elmalı)


Tenezzelü alâ külli effakin esiym onlar kendini aldatmayı alışkanlık haline getiren her günahkarın üzerine inerler.


223-) Yülkunes sem'a ve ekseruhüm kâzibun;

Kendilerini aldatanlar, (şeytanlara - bilinçteki aldatıcı fikirlere) kulak verirler ve onların ekseriyeti yalancıdırlar. (A.Hulusi)

223 - Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler. (Elmalı)


Yülkunes sem'a ve ekseruhüm kâzibun yalana kulak kabartanlar ve onların çoğu başkalarına da yalan söylerler. Yani onlar hem yalana kulak kabartırlar, hem de başkalarına yalan söylerler. Cahiliye döneminde manevi boşluk bir talebe yol açtı. Bu yoğun talep sahici bir arz ile karşılanmayınca sahte arz ile karşılandı. Bu arzı yapan iki kesim vardı. Kahinler ve şairler. Bu ayetler Kahinlerle alakalı. Bundan sonraki ayetlerse sözü şairlere getiriyor.


224-) Veş şu'arâü yettebi'uhümül ğavun;

Şairler (şiirlerle duygusallığı tahrik ederek, insanları tanrı edindiklerine tapınmaya yönlendirenler); onlara hakikatten sapanlar tâbi olur. (A.Hulusi)

224 - Şairler, bunların arkasına da çapkınlar, sapkınlar düşer. (Elmalı)


Veş şu'arâ’ şairlere gelince, ve şairler yettebi'uhümül ğavun onları batıl inanç peşindeki cahil ve bilinçsizler izler. El ğavun’un anlamı bu.

Şamanlık koltuğunu oturan şairlerden söz ediyor burada Kur’an. Her biri sahte bir peygamber gibi davranan bu şairler bizim bugün gördüğümüz şairlerin işlevini üstlenmiyorlar. Yani bunlar sıradan sanatkar falan değiller. Söyledikleri de şiir değil. Kendileri sahte bir peygamber pozlarında, söylediklerini de vahiy gibi lanse ediyorlar. Mesela bunlar içinde İbn. Zibara, İbn. Ebu. Sah gibi isimler var.


225-) Elem tera ennehüm fiy külli vadin yehiymun;

Görmez misin ki onlar hayal - evham dünyalarında yaşarlar! (A.Hulusi)

225 - Görmez misin bunlar her vâdide hayran olurlar. (Elmalı)


Elem tera ennehüm fiy külli vadin yehiymun görmez misin ki onlar hayal ve his alemindeki her vadide amaçsızca gezinip dururlar. Evhamlarının peşinde gezinirler. Hakikatin değil yani. Düşünün o günün şiiri ya medihti, ya hicivdi. Ya methiye ya hiciv yani ya birini yersizce överler, sırf ondan aferin ya da harçlık almak için, ya da kızmışlarsa yererler veya bir başkası ona yergi dizmesi için para vermiştir kızarlar. Kendi duyguları değil aslında, ödünç duygularla kızarlar. Vazifeleri ise sırf karşıdakini etkilemek.


226-) Ve ennehüm yekulune ma lâ yef'alun;

Muhakkak ki onlar yapmayacakları şeyleri söylerler! (A.Hulusi)

226 - hem de onlar yapmayacakları şeyleri söylerler. (Elmalı)


Ve ennehüm yekulune ma lâ yef'alun ve onlar yapmadıklarını söylerler. Cahiliye şairiyle peygamberi ayıran ayırım bu işte. Şairin amacı etkilemek. Peygamberin amacı ise yolda kılavuzluk etmek.


227-) İllelleziyne amenû ve amilus salihati ve zekerullahe kesiyren ventesaru min ba'di ma zulimu* ve seya'lemülleziyne zalemu eyye münkalebin yenkalibun;

Ancak (hakikate) iman edenler ve imanın gereğini uygulayanlar, Allâh'ı çok zikredenler ve zulme uğradıktan sonra zafere ulaşanlar müstesna... (Nefslerine) zulmedenler, yakında hangi dönüşüme uğrayacaklarını kavrayacaklar (ama iş işten geçmiş olacak)! (A.Hulusi)

227 - Ancak iman edip iyi ameller işleyenler ve Allah ı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra öçlerini alanlar müstesna, yarın bilecek o zulmedenler hangi inkılâba münkalib olacaklar. (Elmalı)


İllelleziyne amenû ve amilus salihati ve zekerullahe kesiyren ventesaru min ba'di ma zulimu ne ki bu şairlerden iman eden, salih amel işleyen, Allah’ı sürekli hatırda tutan ve zulme uğradıktan sonra haklarını savunanlar müstesna. Yani şairleri ikiye ayırıyor Kur’an;

1 – Şaman koltuğunda oturup yalancı peygamberlik taslayanlar.

2 - İkincisi ise haddini bilen, hakkı savunan ve iman eden şairler.

Ve sure muhteşem bir uyarıyla, tabir caizse tarihin en büyük hakikatiyle bitiyor. ve seya'lemülleziyne zalemu eyye münkalebin yenkalibun sonuçta zulmeden kimseler nasıl bir devrimle devrileceklerini günü gelince öğrenecekler.

Firavuna, Nemrud’a, Nuh, Âd, Semud, Lût kavimlerinin ve zalimlerin akıbetine bakıp öğrenmedilerse eğer, bu ayetlerden de öğrenmedilerse eğer, belalarını bulunca mutlaka öğrenecekler.

Siz ve bize gelince; Kimin tarafındayız, ne taraftayız ona bakalım. Yani zalimlerin tarafında mıyız, yoksa mazlumların mı. Musa’nın tarafında mıyız, firavunun mu. İşte bize tarafımızı seçmek düşüyor. Rabbim tarafımızı nebilerin çizgisinden yana olanlardan kılsın inşallah.


“Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn”

Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd’adır.


117. videonun sonu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder