D sayfasından devam
55-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
55 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlayabilirsiniz.
56-) Fiyhinne kasıratuttarfi, lem yatmishünne
insün kablehüm ve lâ cann;
Onlarda
eşlerinden başkasını görmeyenler (yapılar) vardır ki, daha önce kendilerini ne ins ne de cann (cin türü) dokunup (beşerî - şeytanî fikir ve duygularla) kirletmiştir! (A. Hulusi)
56 - O
Cennetlerde öyle kasıratüttarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan
evvel İns-ü Cânn. (Elmalı) (Elmalı)
Fiyhinne kasıratuttarfi, lem yatmishünne insün
kablehüm ve lâ cann bu cennetlerde daha önce ne insanların ne de
cinlerin asla ellerinin değmediği, gözü dışarıda olmayan eşler bulunacak.
Lafzen bakışını kontrol eden eşler. Kasıratuttarf; zımnen gözü dışarıda
olmayan, iffet ve hayati salih eşler. Bu eşler herhangi bir cinse indirgenemez.
Gözü birbirinin üzerinde eşler. Hani o hoş dizelerde var ya? Yüzünde göz izi
var, sana kim baktı yarim. Diyen dizeler. Yüzünde göz izi olmayan gözünde yüz
izi olmayan eşler. Dünyayı versen eşinden başkasına bakmayacak eşler. Ruhu
bakir ve bakire eşler. Burada söylenen o. Ruhuna dek bakir ve bakire.
57-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
57 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalan sayarsınız.
58-) Keennehünnel yakutü velmercan;
Onlar
sanki yakut ve mercandırlar. (A. Hulusi)
58 - Sanırsın
onları yâkut-ü mercan. (Elmalı)
Keennehünnel yakutü velmercan sanki
o eşleri inci ve yakut gibi birbirine yakışan güzellikte olacak. Biri karada
gizlenen, diğeri denizde gizlenen. Yakut ve inci. Biri karada gizlenir diğeri
denizde gizlenir. Yani Allah zaruriyatı, haciyatı verdi tahsiliyatı da veriyor.
Güzellikleri ve estetik ihtiyacını da karşılar insanın. O halde böyle bir
Allah’a ne yapmak lazım;
59-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
59 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz.
60-) Hel cezaul ıhsani illel ıhsan;
İhsanın
(Hakk'ı görürcesine kulluğun) cezası sadece ihsan değil midir? (A. Hulusi)
60 - İhsânın
cezâsı elbette ihsân. (Elmalı)
Hel cezaul ıhsani illel ıhsan
iyiliğin iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi? İşte bu, iyiliğin iyilikten
başka bir karşılığı olabilir mi.
61-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
61 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlayabilirsiniz. İyiliğin
iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi diyor, arkasından rabbinizin
nimetlerinden. Ya Rabbi, ben iyilik yaptım, dolayısıyla cenneti de hak ettim mi
diyorsunuz. Hayır asla, cennet bir bedel değildir. Çünkü siz, sahip olduğunuz
her şeyi Allah’tan kredi olarak aldınız. Borcunuzu ödeyemezsiniz ki ekstrasını
alabilesiniz. Siz önce borcunuzu ödeyin. Her nefesinizi Allah’a borçlusunuz.
İki gözle doğmak sizin hakkınız değildi, Allah size lûtfetti. Bir akılla doğmak
hakkınız değildi, lütfetti. Siz önce bunların borcunu ödeyin. O halde cennet
bedel değildir, cennet ödüldür. sevaben min indillâh. (A.
İmran/195) Allah’tan bir ödül. Ödüllerin en güzeli O’nun katında. Onun için
kulun, kulluğa borcuna karşılıktır, cennet bir ödüldür.
62-) Ve min dûnihima cennetan;
İki
cennet dûnunda iki cennet daha vardır. (A. Hulusi)
62 - Ötelerinden
de diğer Cennetan. (Elmalı)
Ve min dûnihima cennetan o cennet
çiftinin berisinde daha başka çifte cennetler de bulunacak, yani orada
kalmayacak onun berisinde onun altında daha başka cennetler de bulunacak.
63-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
63 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.
64-) Mudhâmmetan;
Yemyeşildirler!
(A. Hulusi)
64 - Yağız
yeşil ne dilsıtan. (Elmalı)
Mudhâmmetan uzayıp giden göz alıcı
çifte yeşillikler, göz alabildiğine yeşillikler. Yeşil; tazelik ve canlılığın
simgesi. Zımnen cennet, sonsuz ve noksansız baharın adıdır deniliyor bu ayette.
65-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
65 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.
66-) Fiyhima aynâni naddâhatân;
İkisinde
de durmadan fışkıran iki kaynak (Rabbanî
tecelliler)! (A. Hulusi)
66 - Bunlar
da püsküren çifte şadravan. (Elmalı)
Fiyhima aynâni naddâhatân bu cennet
çiftinde billurdan sular fışkırtan iki fıskiye olacak. Dünyada bir çağlayan
görseniz, şelale görseniz içiniz gidiyor seyrederken. Ya cennette bir ırmağın
yerden göğe doğru aktığını görseniz? Tasavvur etmek bile mümkin değil. Onun için
cennet insan aklınca kavranabilecek bir şey değil. Cennet güzelliğin üretildiği
merkezdir.
67-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
67 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
sözün bittiği yerdir, o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar
edebilirsiniz.
68-) Fiyhima fakihetun ve nahlun ve rumman;
İkisinde
de meyve, hurma (Hakkanî vasıfların açığa
çıktığı şuuru temsilen) ve nar (tek bilincin tasarruf ettiği çok beden yaşamını temsilen)! (A. Hulusi)
68 - Bunlarda
bir meyve, bir başka hurma, bir başka rumman. (Elmalı)
Fiyhima fakihetun ve nahlun ve rumman
bu çifte cennette en mükemmel haliyle meyveler, hurma ve çekirdeksiz nar
bulunacak. Rumman; çekirdeksiz nar.
Neden? Cennet nimetleri dünyada ki kopyalarının mükemmel asıllarıdır da ondan. Hani Bakara/25. ayetinde ifade
buyruluyordu; küllemâ ruziku minhâ min semeratin rızka.
(Bakara/25)ne zaman cennet nimetleri önlerine getirilse ve sunulsa, kalû hâzelleziy
ruzıknâ min kabl. Derler ki bu daha önce yediğimiz bir şeyi
hatırlatıyor bize. Ama rabbimiz ve utû Bihî müteşabiha. Onu hiç yemediniz
sadece size benzer göründü buyuruyor. Onun için cennet mükemmelliğin adıdır.
Cennet kusursuzluğun adıdır.
Hadiste öyle
deniliyor ya; Cennet vaadini Resulallah Allah’ın lisanından şöyle okuyor; ‘adet tü li’ ibadi’s salihîyne mâ lâ ‘aynün
ra’ed salih kullarım için öyle bir cennet hazırladım ki hiçbir göz daha
önce benzerini görmedi. Velâ üzünün
semi’at hiçbir kulak işitmedi. Ve lâ
hatara ‘alâ kalb-i beşerin. ve hiçbir insanın aklına öylesi gelemez,
tasavvur dahi edemez. Haddi zatında Secde/17 nin Resulallah dilinde bir karşılığıdır,
tefsiridir bu hadis.
69-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
69 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
O halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.
70-) Fiyhinne hayratun hısan;
(O cennetlerin) içlerinde en
muhteşem, en güzeller. (A. Hulusi)
70 - İçlerinde
dilber, hayırlı hûbân. (Elmalı)
Fiyhinne hayratun hısan orada her
şeyin en mükemmeli, en güzeli olacak. İşte bu, başka söze hacet yok. Cennet her
şeyin en güzelinin, en mükemmelinin, en kusursuzunun üretildiği, güzelliğin
madenidir. Cennetü adn var ya odur işte.
71-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
71 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
O halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlarsınız.
72-) Hûrun maksuratün fiylhıyam;
Yalnız
eşlerine hasredilmiş huriler (Hakkanî vasıfları
açığa çıkaran bilinçlerin tüm istek ve arzularını yerine getirecek kapasite ve
olanaklarla oluşturulmuş eşler - bedenler. Bakınız 13.Ra'd: 35, 47.Muhammed: 15)! (A. Hulusi)
72 - Cibinliklerde
mestur, mahsus hûriyan. (Elmalı)
Hûrun maksuratün fiylhıyam gözü
gönlü eşine dönük pırıl pırıl eşler, çardaklarda kalacak.
Muhtemelen Kur’an da geçtiği ilk
yer burası Hûr kelimesinin. Ki 4 yerde geçer Kur’an da, geçtiği 4 yerde Mekki
surelerdedir ve birbirine yakın zamanlarda nazil olmuştur. Üç anlama gelir. 1 –
Renk, 2 – geri dönüş, 3 – Bir şeyin kendi etrafında dönmesi. Onun için gözü
gönlü eşine dönük diye çevirdim bu anlamlara istinaden. Kelime erkeği de dişiyi
de ifade eder. Çünkü Ahve in de çoğuludur, havra nın da çoğuludur ki biri dişi,
diğeri erildir. Onun için bu kelimeye dayanarak dişilik ya da erillik iddiası
yapılamaz. Medeni ayetlerde bu kelimenin yerini bambaşka bir şey alır. O da
tertemiz eşler; ezvacün mutahharatün. Ki A. İmran/15. ayeti, Enbiya/2. ayeti
gibi ayetlerde bu yer alır.
Maksurat, gözü gönlü eşline
dönük, yani gözü dışarıda olmayan anlamına gelir ki daha önce benzer bir
ifadeyi görmüştük. Yüzünde göz izi olmayan, gözünde yüz izi olmayan, sadece
bedeni değil, ruhu ve aklı bakir ve bakire eşler. Yani imanla cennete giren
eşler birbirlerine böyle sunulacaklar ahirette. Rabbimizin verdiği müjde bu.
73-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
73 - Şimdi
rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlarsınız.
74-) Lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann;
Daha
önce onlara ne ins ne de cann (cin) dokunup (beşerî - şeytanî
fikir ve duygularla) kirletmiştir! (A. Hulusi)
74 - Dokunmamıştır
onlara onlardan evvel İns-ü Cann. (Elmalı)
Lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann
daha önce görünür görünmez hiçbir varlığın dokunmadığı eşler.
75-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
75 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini
yalanlarsınız.
76-) Müttekiiyne 'alâ refrefin hudrin ve
'abkariyyin hısan;
Yeşil
refrefe ve harikulâde güzel işlemeli parlak döşeklere yaslanırlar. (A. Hulusi)
76 - Kurulmuşlar
yeşil refref ve güzel abkarîler üzere şadan. (Elmalı)
Müttekiiyne 'alâ refrefin hudrin ve 'abkariyyin
hısan onlar tarifsiz yemyeşil örtüler ve baş döndürücü güzellikte
sergiler üzerinde uzanacaklar. Aslında efsanevi diye çevirmem daha uygun olurdu
‘abkariyn i. Efsanevi sergiler üzerinde. Bu sergiler cennetin çayır
çimenlerimidir, yoksa bambaşka şeyler midir onu bilemem.
77-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;
Hakikat
böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan
Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin)
nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)
77 - Şimdi
rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban
o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz. Hiç birini
inkar edemeyiz ya rabbi..! Hepsine iman eder, teşekkür etmeye çalışır, ama
şükründen de aciz olduğumuzu biliriz ya rabbi. Bırak inkarı saymaya kalksak baş
edemeyeceğimizi biliriz ya rabbi. En güzel teşekkürün sana şükürden aciz
olduğunu bilmek olduğunu da biliriz ya rabbi. İtiraf ederiz.
78-) Tebarekesmu Rabbike ZiylCelâli vel'İkrâm;
Zül'Celâli
vel'İkrâm Rabbinin ismi ne mübarek - ne yücedir! (A. Hulusi)
78 - Yüce
çok yüce rabbinin adı onun o celâl, onun o ikram. (Elmalı)
Tebarekesmu Rabbike (Zülcelâli) ZiylCelâli
vel'İkrâm iki kıratı vardır ikisi de okunur. Azamet ve ihtişam
sahibi rabbin şanı pek yücedir, pek büyüktür. Azamet ve ihtişam sahibi olan
rabbimizin yüce şanını yüceliğine layık bir biçimde anıyor, O’nun büyük
nimetlerine şükreden, şükretmeye çalışan, nankörlük yapmayan kullarından kılmasını
niyaz ediyoruz.
Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil
alemiyn
Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan
Allah’a hamd’adır.
169. videonun sonu.
169. sayfayı toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder