C sayfasından devam
22-) Vadmüm yedeke ila cenahıke tahrüc beydae
min ğayri suin ayeten uhra;
"Şimdi
de elini koynuna sok; bir başka mucize olarak, hastalıksız şekilde bembeyaz
çıkar!" (A.Hulusi)
022 - Bir
de elini koynuna sok, çıksın bembeyaz bir afetsiz diğer bir âyet olarak.
(Elmalı)
Vadmüm yedeke ila cenahık şimdi de
elini koynuna sok tahrüc beydae min ğayri suin ayeten uhra bir
olumsuzluk sonucu olarak değil, bir başka mucize olarak bembeyaz çıkacaktır
elin min ğayri suin Tevrat’ta ki sedef hastalığı iddiasına bir cevap aslında.
Düşünebiliyor musunuz, kendi nebileri olmasına rağmen Tevrat’ı sonradan kaleme
alanlar Hz. Musa’nın elinde yaratılmış olan ilahi bir mucize olan o ışık, o
aydınlığı cilt hastalığı biçiminde alıyor ve algılıyor. Garip bir yaklaşım
doğrusu. Evet, yani zihni görünenin ötesine taşıyamayanlar aşkın hakikatleri
eşya seviyesine indiriyorlar.
23-) Li nüriyeke min âyâtiNEl kübra;
"Sana
en büyük mucizelerimizden gösterelim böylece!" (A.Hulusi)
023 - ki
sana en büyük âyetlerimizden gösterelim. (Elmalı)
Li nüriyeke min âyâtiNEl Kübra ki bu
sayede sana en büyük mucizelerimizden bir kısmını gösterebilelim.
Necm/18 da ne diyordu? Lekad
rea min âyâti Rabbihil Kübra (Necm/18) rabbinin en büyük
ayetlerinden birini gördüm. Burada da büyük ayetlerimizi gösterelim. Orada ki
en büyük ayet neydi? Vahiy meleğini asli suretinde görmesi. Buradaki gördüğü
ayetler neydi? Hz. Musa’nın işte Allah’ın kendisine vahiyle seslenişi. İşte
vahyin asli hüviyetiyle inişi. İşte Asayı Musa, işte yedi Beyza. Aslında
bunların sembolik arka planı da var. Değnek, sopa güce delalet eder. Firavunun
elinde devlet gibi bir gücü varsa, senin de artık asayı Musa’n var Ey Musa.
Korkma. O Allah kaçkınını bu sopa ile kovalayacaksın dercesine.
El, o
tokatlıyor her önüne geleni. Gücünü insanlar üzerinde zalimce gösteriyor. Sen
ise aydınlatacaksın. O karartıyor, onun kara eline karşılık senin ak elin,
aydınlık elin var artık. Bu destektir işte.
24-) İzheb ila fir'avne innehu tağâ;
"Git
Firavun'a! Muhakkak ki o iyice azdı!" (A.Hulusi)
024 - Git
Firavuna zira o pek azdı.(Elmalı)
İzheb ila fir'avne innehu tağâ artık
firavuna git, çünkü o iyice azgınlaştı. ..ene Rabbukümül'a'lâ (Nâzi’at/24), [ya eyyühelmeleü ma alimtü leküm min ilâhin ğayriy..] (Kasas/38) demişti değil mi. Ben sizin
rabbinizim. Ben sizin ilahınızım demedi dikkat buyurun. Yani göklerin ilahı
olarak bir ilaha tapıyordu zaten Amon ra kültürünü biliyorsunuz. Amon dininin
müntesipleridir. Güneş tanrısı derlerdi. Onun için göklerin ilahına tapıyordu.
Fakat yerlerin ilahını bilmiyordu. Yani otorite bana aittir kimse karışamaz
diyordu. Onun böyle bir saplantısı vardı. Allah’ı yer yüzüne karıştırmamak
istiyordu. Hayata karıştırmamak istiyordu. Kendince.
25-) Kale Rabbişrah liy sadriy;
(Musa) dedi ki:
"Rabbim, şuuruma genişlik ver (bunları
hazmedebileyim ve gereğini uygulayabileyim)."
(A.Hulusi)
025 - Dedi:
ya rab! benim göğsüme genişlik ver. (Elmalı)
Kale Rabbişrah liy sadriy Musa şöyle
dua etti; Surenin girişinde bizim de ettiğimiz dua buydu işte. Rabbim, göğsüme
genişlik ver.
26-) Ve yessirliy emriy;
"İşimi
bana kolaylaştır." (A.Hulusi)
026 - Ve
bana işimi kolaylaştır. (Elmalı)
Ve yessirliy emriy kolaylaştır
işimi.
27-) Vahlül 'ukdeten min lisaniy;
"Lisanımdaki
tutukluğu çöz." (A.Hulusi)
027 - Ve
dilimden ukdeyi çöz. (Elmalı)
Vahlül 'ukdeten min lisaniy çöz
düğümü dilimden.
28-) yefkahu kavliy;
"Ki
sözümü (derinliğine) anlasınlar." (A.Hulusi)
028 - Sözümü
iyi anlasınlar. (Elmalı)
yefkahu kavliy ki anlasınlar beni.
Hitabet ve konuşmanın önemini bir
kez daha beyan ediyordu bu ayetler. Ya rabbi etkili bir güç ver sözüme diyor
adeta, yalvarıyordu.
29-) Vec'al liy veziyren min ehliy;
"Benim
için ehlimden bir yardımcı oluştur." (A.Hulusi)
029 - Ve
bana ehlimden bir vezir ver. (Elmalı)
Vec'al liy veziyren min ehliy bana
yakınlarımdan yükümü paylaşacak birini tayin et. Veziyr; Yük alan yükü paylaşan
demektir.
30-) Harune ehıy;
"Kardeşim
Harun'u." (A.Hulusi)
030 - o
Kardeşim Harun’u. (Elmalı)
Harune ehıy mesela kardeşim Harun’u.
31-) Üşdüd Bihi ezriy;
"Onunla
gücümü arttır." (A.Hulusi)
031 - Onunla
sırtımı pekit. (Elmalı)
Üşdüd Bihi ezriy onun sayesinde
gücüme güç kat.
32-) Ve eşrikhu fiy emriy;
"Onu
işimde ortak yap." (A.Hulusi)
032 - Ve
onu işimde şerik et. (Elmalı)
Ve eşrikhu fiy emriy görevimden bir
pay da ona ver.
33-) Key nüsebbihake kesiyra;
"Ki
seni çokça tespih edelim." (A.Hulusi)
033 - Ki
seni çok tesbih edelim. (Elmalı)
Key nüsebbihake kesiyra ki zaten
yüce olan adını çok daha yüceltelim.
34-) Ve nezküreke kesiyra;
"Seni
çok zikredelim (hatırlayalım)!" (A.Hulusi)
034 - Ve
çok zikreyleyelim. (Elmalı)
Ve nezküreke kesiyra ve seni sürekli
analım.
35-) İnneke künte Bina Basıyra;
"Muhakkak
ki sen bizi Basıyr'sin!" (A.Hulusi)
035 - Şüphe
yok ki sen bizi görüp duruyorsun. (Elmalı)
İnneke künte Bina Basıyra kuşku yok
ki sen bizi daima görüp duruyorsun ey rabbim.
36-) Kale kad ütiyte sü'leke ya Musa;
"İstediğin
sana verildi, yâ Musa!" dedi. (A.Hulusi)
036 - Haydi!
Buyurdu: erdirildin dileğine ya Musâ. (Elmalı)
Kale kad ütiyte sü'leke ya Musa Rab
dedi ki; İşte artık istediğin her şey sana verilmiştir ey Musa.
37-) Ve lekad menenna aleyke merreten uhra;
"Andolsun
ki (bundan önce)
sana bir kere daha lütufta bulunmuştuk." (A.Hulusi)
037 - Şanım
hakkı için biz lütfeylemiştik sana diğer bir defa daha. (Elmalı)
Ve lekad menenna aleyke merreten uhra
ve geçmişte bir kez daha sana ikramda bulunmamış mıydık.
38-40. ayetlerde hızla özetlenen
bebeliğinde ki, çocukluğunda ki, gençliğinde ki Allah’ın yardımları. Nedir bu
yardım? Biliyorsunuz Firavunun sarayında Musa’nın yetişmesidir. Elinden çıkan
ölümlü kaza, Mısır’a kaçış.. hepsinde Allah’ın yardımını gördü.
Ayrıntılı anlatım Kasas suresinde
var. Hz. Musa’nın yetiştirilişinde ki ilahi yardımlar. Hz. Peygamberin
tasavvurunu da inşa ediyor bu kıssa aynı zamanda, bu boyut. Yani Allah’a göre
imkansız yoktur ey Muhammed. O’na güven. Örnek mi istiyorsun, işte ölümsüz
örnek. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Senin de bir firavunun olur. Onun için
senin de firavunların vardır. Çünkü sen de onların Musa’sı sın ve Allah
Musa’ları dilerse firavunun sarayında yetiştirir. İşte burada, bu kıssada
verilen ibret bu.
38-) İz evhayna ila ümmike ma yuha;
"Hani
vahyolunanları annene vahyetmiştik:" (A.Hulusi)
038 - O
vakit ki anana verilen şu ilhamı verdik. (Elmalı)
İz evhayna ila ümmike ma yuha hani
ilahi mesajı annene şöyle iletmiştik.
39-) Enıkzi fiyhi fiyttabuti fakzi fiyhi fiyl
yemmi fel yulkıhil yemmü Bis sahıli ye'hüzhü adüvvün liy ve adüvvün leh* ve
elkaytü aleyke mehabbeten minnİY* ve litusne'a alâ 'aynİY;
"Onu
(Musa'yı) sandığa koy... Sandığı da ırmağa bırak... Irmak Onu sahile
kavuştursun ki, benim de Onun da düşmanı (olan) Onu alsın! Senin üzerine,
Benden bir muhabbet bıraktım... Gözümün önünde yetiştirilmen için."
(A.Hulusi)
039 - Onu
tabut içine koy da deryayı bırak derya da onu sahile, bıraksın, onu hem bana
düşman hem ona düşman biri alsın, ve üzerine benden bir sevgi koydum ki hem
nezaretim altında yetiştirilesin. (Elmalı)
Enıkzi fiyhi fiyttabut onu sandığa
koy. fakzi fiyhi
fiyl yemmi fel yulkıhil yemmü Bis sahıl ardından da o sandığı suyun
akıntısına bırak akıntı onu kıyıya ulaştıracaktır. ye'hüzhü adüvvün liy ve adüvvün leh
bana düşman olan ve ona da düşman olacak olan biri ona sahip çıkacaktır.
Annesine böyle vahyettik diyor Musa’nın.
Allah’a düşmandı biliyorsunuz
firavun. Yeryüzünde tek otorite olduğunu iddia ediyordu. Musa’nın da düşmanı
olacaktı. Tüm erkek çocukları öldürüyor, onları doğuran kadınları da sağ
bırakıyordu. Sırf acı çektirmek için. Yani çocuklarını öldürmek yerine çocuk
doğuran anneleri öldürseydi olmaz mıydı diye aklınıza geliyorsa, sırf annelere
acı çektirmek için onlara dokunmuyordu. Fakat Firavunun eli ile Musa yetişti.
İşte Allah böyle yaptı. Allah dilerse kendisine bir kafir eliyle dinine yardım
eder diyen peygamber değil mi? Kıssadan hisse şu; Siz adam olun liderlik
sorununu Allah çözer diyor. Bu olayın verdiği hisse bu. Siz adam olun, dilerse
liderinizi firavunun kucağında yetiştirir.
Musa toprağa ekilmiş bir tohumdu.
Ama o toprağı bekleyende firavun oldu. Düşünebiliyor musunuz. Firavuna Musa’yı,
ektiği toprağı bekletti Allah. Kim engelleyebilir ki O dilerse eğer.
ve elkaytü aleyke mehabbeten minnİY* ve
litusne'a alâ 'aynİY işte ben seni daha o zamandan katımdan bir
muhabbetle kuşatmıştım. Ki gözümüm önünde yetiştirilesin diye.
Bir muhabbetle kuşatmak,
hatırlayın dostlar daha geçen ders, Meryem/96. ayetini tefsir ettim. Hatırlayın
o ayeti;
İnnelleziyne amenû ve amilus salihati
seyec'alü lehümür Rahmânu vüdda (Meryem/96)diyordu ya, İman eden ve
Salih amel işleyen, imanını amelle süsleyen kimseler için Rahman, o rahmeti
sınırsız olan Allah bir sevgi yaratacak, onu bir sevgi ile kuşatacak. İşte
nasıl olur bu, tarihten de bir örneğini göster derseniz Musa örneğine bakın.
Allah onu kendi sevgisinden bir sevgi ile kuşattı. Onun için Firavun bile
gelenin kim olduğunu sezdiği halde sevdi ve alıp büyüttü. İşte Allah üzerine
sevgi koyarsa kimin haddine nefret etmek. Düşmanınız bile sever. Yeter ki Allah
sevsin. Allah sevsin diye çalışırsanız Allah sever ve sevdirir. Yok falanca
sevsin diye çalışırsanız, falanca da sevmez.
[Ek bilgi; Hz. Musa olayında firavunun çocukları öldürme
gerekçesi hakkında: http://cocuklar.semazen.net/?p=1024
]
40-) İz temşiy uhtüke fetekulu hel edüllüküm
alâ men yekfüluh* fereca'nake ila ümmike key tekarre aynüha ve lâ tahzen* ve
katelte nefsen fenecceynake minel ğammi ve fetennake fütuna; felebiste siniyne
fiy ehli medyene sümme ci'te alâ kaderin ya Musa;
"Hani
kız kardeşin yürüyor (Firavun ailesine gidip) ve diyordu ki: 'Onu kabullenip
yetiştirecek kimseyi size göstereyim mi?'... Böylece seni annene geri döndürdük
gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye... (Hem) sen bir kişiyi öldürdün de biz
seni o dertten kurtardık... Seni denemeden denemeye uğrattık da... (Hani) Ehl-i
Medyen içinde (Şuayb a.s.ın yanında) senelerce kaldın... Sonra da kaderin üzere
buraya geldin yâ Musa!" (A.Hulusi)
040 - O
vakit hemşiren gidiyor da diyordu: «ona iyi bakacak birini buluvereyim mi
size?» Bu suretle seni anana iade ettik ki gözü aydın olsun da mahzun olmasın,
hem bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık, ve türlü mihnetlerle seni
imtihan ettik bu sebeple senelerce Ehli Medyen içinde kaldın, sonra da bir
kader üstüne geldin ya Musâ. (Elmalı)
İz temşiy uhtüke fetekulu hel edüllüküm alâ men
yekfüluh O zaman kız kardeşin de takip etmiş ve onlara; size ona
bakabilecek birini göstermemi ister misiniz demişti. fereca'nake ila ümmike key tekarre aynüha ve lâ
tahzen en sonunda seni annene geri kavuşturduk ki onun da gözü aydın
olsun ve üzülmesin diye.
Evet, kasas suresinin 12-13.
ayetinde de anlatılıyor. Hz. Musa’ya öz annesi bakıcılık yaptı, süt anneliği
yaptı. Yani Allah nereden nereye getirdi, annesini de ödüllendirdi sadece
kendisini değil.
ve katelte nefsen fenecceynake minel ğamm
derken erişkin biri olunca da tabii tuttun bir cana kıydın. Fakat biz seni bu
tasadan da kurtarmıştık. Elinden ölümlü bir kaza çıkmıştı Hz. Musa’nın bir
Mısır’lıyı, yerliyi öldürmüştü bir koptu. Ki bu hadise de zaten kasas/15-21.
arasında çok ayrıntılı biçimde anlatılıyor.
ve fetennake fütuna yani seni bir
sınavdan diğerine deneyip durmuştuk. felebiste siniyne fiy ehli Medyen daha sonra
yıllarca Medyen’liler arasında yaşadın.
Hz. Musa’nın elinden çıkan bu
ölümlü kazaya sınav diyor. Dikkat buyurunuz. Fitne diyor. Arıma, arıtma,
damıtma sınavı, İlginç. Gerçekten ölümlü bir kazaydı o. Öldürmek için vurmadı,
tek vuruşta adam gitti. Bu ölümle sonuçlanan bir kazadır. Fakat buradan yola
çıkarak belki şunu söyleyebiliriz.
Gelecekte peygamber olacak biri,
geçmişte Allah’ın yasakladığı bu gibi şeyler elinden kaza olarak dahi çıkıp
nasıl istiğfar edilir, nasıl tevbe edilir. Nasıl Allah’a yönelinir ve nasıl
arınılır onun örnekleri veriliyor. Hz. Adem örneği de bu değil miydi. Hz. Yunus
örneği de bu değil miydi aslında. İşte onlardan biri de bu örnektir. sümme ci'te alâ
kaderin ya Musa en sonunda takdirimiz gereği bu noktaya geldin ey
Musa. Geldin ve durdun ilahi vahyin kapısında.
Devam ediyor E sayfasına geçiniz.
98. videoyu toplu olarak http://kurantefsir.wordpress.com/2012/05/25/islamoglu-tef-ders-taha-001-05598/
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder