22 Mart 2013 Cuma

İslamoğlu Tef. Ders. SÂFFÂT(061 - 082) (140-E)



D sayfasından devam



61-) Limisli hazâ felya'melil amilun;



Çalışanlar işte bunun için çalışsınlar! (A.Hulusi)



61 - Böyle bir murad için çalışsın çalışan erler. (Elmalı)





Limisli hazâ felya'melil amilun çalışıp çabalayanlar işte buna benzer bir akıbet için çalışmalıdırlar.



Bir daha okuyalım mı? Bu ayet bir kez daha okunmayı hak ediyor. Limisli hazâ felya'melil amilun çalışıp çabalayanlar işte böyle bir başarı için çalışıp çabalamalıdırlar.





62-) Ezâlike hayrun nüzülen em şeceretüz zakkum;



Nüzûl itibarıyla bu mu hayırlıdır yoksa zakkum ağacı (kişinin bedeni) mı? (Buraya kadar kişinin hakikatine imanla açığa çıkardığı Esmâ kuvvelerinin yaşatacağı cennet hâlinden bahsedilmişken; şimdi de kişiye cehennemi yaşatacak, kendini beden kabul etmesi sonucu yalnızca bedenî zevklere dönük yaşamasının sonuçları, benzetmelerle anlatılmaya başlanmıştır. A.H.) (A.Hulusi)



062 - Nasıl bu mu hayırlı konmak için yoksa o zakkum ağacı mı? (Elmalı)





Ezâlike hayrun nüzülen em şeceretüz zakkum şimdi konuğu böyle ağırlamak mı iyidir, yoksa zehir zakkumla ağırlamak mı. Aslında zakkum ağacıyla, lafzen bu. zehir zıkkım olsun derler ya, aslına zehir zakkum olsun, Anadolu’da deyim olmuş, yani konuğu böyle muhteşem bir sofrayla ağırlamak mı, cennet gibi bir yerle ağırlamak mı, yoksa zehir zakkumla ağırlamak mı. Onu söylüyor. Nüzülen ağırlamak, mükellef ziyafet manasına gelir. Vahiy bir gök sofrası olduğu için nazil olmuştur. Yani vahyin nazil olmasından söz ederken de vahyin insanlığın önüne açılmış bir gök sofrası olduğunu söylemiş oluyoruz.



Şeceretüz zakkum ilk geçtiği yer Duhan/43. ayet. Buna ateşte ağaç biter mi, ki Yasin/80. ayetinde bunu görmüştük. Yani ağaçtan ateş çıkıyor, ateşte de ağaç bitiyor. Birbirinin zıddı. Ağaçtan ateş, ısı çıktığını gördünüz inandınız da ateşin ortasında ağaç çıktığını Allah söyleyince niye inkar ediyorsunuz. İlk inkarcılara aslında söylenen de bu.



Zakkum lügatte, yemek, yutmak, nahoş bir şey yutmak ya da nahoş şekilde, kötü şekilde yemek anlamına geliyor. Biraz sonra daha ayrıntılı bilgi vereceğim.





63-) İnna ce'alnaha fitneten liz zâlimiyn;



Doğrusu biz onu (zakkum ağacını - bedeni) zâlimler için bir sınav objesi kıldık (hakikatlerini mi hatırlayacaklar yoksa kendilerini beden kabul ederek mi yaşayacaklar). (A.Hulusi)



063 - Ki biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır. (Elmalı)





İnna ce'alnaha fitneten liz zâlimiyn şüphe yok ki biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık.



Sınav aracı, iman; gaybi hakikatlere inanmaktır dostlar. Sınav aracı kılınan bir çok şey var Kur’an da tek tek bu ayet kullanılır oralarda da, bu ibare. Salih peygamberin devesi mesela, Kamer/27. ayeti. Üzerinde 19 vardır ayetin. 19 melek mi, 19 başka bir şey mi, bu sayı da bir sınav aracı kılındığı söylenir. Müddessir/31. ayetinde. Yine İsra- miraç hadisesinin sınav aracı kılındığı söylenir İsra/63. ayetinde. (Hayır İsra/60 olacak) ki bütün bunlar sınav aracı kılınmıştır. Onun için sınanma aracı kılınan bu hususlar üzerinde spekülasyon yapıp tartışmak, sınavı kaybetmek anlamına gelir.





64-) İnneha şeceretün tahrucü fiy aslil cahıym;



Muhakkak ki o cehennemî (yanmayı oluşturan) kaynaktan oluşan bir ağaçtır (biyolojik bedendir). (A.Hulusi)



064 - O bir ağaçtır ki Cehennemin kökünde çıkar. (Elmalı)





İnneha şeceretün tahrucü fiy aslil cahıym elbet o cehennemin ta orta yerinde yetişen bir ağaçtır.





65-) Tal'uha keennehu ruusüş şeyatıyn;



Onun (kendini yalnızca beden kabulünün) meyvesi, sanki şeytanların kafaları (bilincin içgüdüsel dürtüleri) gibidir. (A.Hulusi)



065 - Tomurcukları Şeytanların başları gibidir. (Elmalı)





Tal'uha keennehu ruusüş şeyatıyn tomurcukları yeleli yılanların başları gibi albenilidir. Bu ayet gerçekten açıklamaya ihtiyaç duyuyor;



Araplar yeleli bir yılan türüne şeytan derler. Hatta bir hadiste şeytan adı verilen bu yılanın çok zehirli olduğu için öldürülmesi emredilmiş, itlaf edilmesi. Buradan hisse nedir? Şu. Bu yılan başının üzerinde altın sarısı bir tüy taşır saç gibi başka yılan türlerinde olmayan muhteşem bir görüntüsü vardır başının. Çok hayret verici, şaşkınlık verici bu yılanın bu albenili başını gören biri ona hayran hayran bakarken o onu sokar ve öldürür. Yani şeytana belki de oradan mülhem olarak şeytan dendi.



İşte aslında günahın tabiatı veriliyor burada. Günah , siz onun zevkine, lezzetine ağız tadına bakarken sizi zehirleyen bir yılan, ibikli yılan, yeleli yılan (Kobra) gibi bir şey. Şeytan da böyle. Onun için burada kıssadan hisse olarak belki bugün zakkum adını verdiğimiz Nerium oleander isimli bitki. Latincesi bu. Bu bitki biliyorsunuz her yerde yetişen zakkum dediğimiz bitki. Bunu hiçbir hayvan yemez. Kokusu albenili, çiçeği de albenili ama yemeye kalktığınızda belli bir dozu aşırırsanız ölürsünüz.



İşte tıpkı günahta bunun gibi, şeytanın aldatması da bunun gibi. Eğer size dış kabuğuna bakarak aldatır da yedirirse o zaman zakkumu yemiş olursunuz. İşte burada söylediği de bu.





66-) Feinnehüm le akilune minha femaliune minhel butun;



Muhakkak ki onlar (dünya yaşamı boyunca) ondan yerler ve ondan karınlarını doldururlar. (A.Hulusi)



066 - Her halde onlar ondan yiyeceklerdir. Yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır. (Elmalı)





Feinnehüm le akilune minha femaliune minhel butun ve onlar kesinlikle ondan yemeye ve karınlarını onunla tıka basa doyurmaya mahkum ve mecburdurlar. Yani isteklerine kalmış bir şey değildir diyor.





67-) Sümme inne lehüm aleyha le şevben min hamiym;



Bunun sonucu onlara, yapılarına işleyecek yakıcı su (benlik duygusu) vardır. (A.Hulusi)



067 - Sonra üzerine onların hamîmden bir haşlamaları vardır. (Elmalı)





Sümme inne lehüm aleyha le şevben min hamiym sonra onun üstüne birde yürek dağlatan, yürek dağlayan, iç parçalayan, iç kaldıran bir umutsuzluğu yudumlayacaklar.





68-) Sümme inne merci'ahüm leilel cahıym;



Bundan sonra onların dönüş yerleri elbette cehennemdir. (A.Hulusi)



068 - Sonra da dönümleri şüphesiz ki Cehennemedir. (Elmalı)





Sümme inne merci'ahüm leilel cahıym neticede son durakları elbet gözleri fal taşı gibi açan bir ateş olacak.





69-) İnnehüm elfev abaehüm dâlliyn;



Çünkü onlar atalarını (hakikatten) sapmışlar olarak buldular. (A.Hulusi)



069 - Çünkü onlar babalarını dalâlette buldular. (Elmalı)





İnnehüm elfev abaehüm dâlliyn çünkü onlar atalarını sapkın kimseler olarak buldular.





70-) Fehüm alâ asârihim yühre'un;



Böylece onların izleri üzerinde ısrarla koşarlar.



070 - Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar. (Elmalı)





Fehüm alâ asârihim yühre'un fakat kendileri arkalarından körü kürüne seğirtiyorlar, koşturuyorlar. Onları sapık olarak buldukları halde. Burada söylediği hakikat; değerini kıdeminden almaz. Hakikat hakikattir, değerini kendinden alır. Atalarının doğru yolda yürüyüp yürümedikleri hakikati belirleyici olmaz.





71-) Ve lekad dalle kablehüm ekserul evveliyn;



Andolsun ki onlardan önce, ilk nesillerin çoğunluğu da (Hakikatten) sapmıştı! (A.Hulusi)



071 - Hakikat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi. (Elmalı)





Ve lekad dalle kablehüm ekserul evveliyn doğrusu onlardan öncekilerin çoğu da sapmıştı.





72-) Ve lekad erselna fiyhim münziriyn;



Andolsun ki onların da içinde uyarıcılar irsâl ettik. (A.Hulusi)



072 - Celâlim hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik. (Elmalı)





Ve lekad erselna fiyhim münziriyn ve elbette onların içerisine de uyarıcılar göndermiş, peygamberler yollamıştık.





73-) Fenzur keyfe kâne akıbetül münzeriyn;



O uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak! (A.Hulusi)



073 - Sonra da bak o inzar edilenlerin akıbeti nasıl oldu? (Elmalı)





Fenzur keyfe kâne akıbetül münzeriyn dön de bir bak şu uyarılanların akıbeti ne olmuş. Yani uyarılıp ta uyarıya uymayan, isyan edenlerin sonu ne olmuş. Ad kavminin sonuna bir bak, Semud kavminin sonuna bir bak, Lût kavminin sonuna bir bak, Nuh kavminin sonuna bir bak. Bak ta ibret al.





74-) İlla 'ıbadAllâhil muhlesıyn;



Sadece Allâh'ın ihlâsa (samimiyete, saflığa) erdirilmiş kulları bunun dışında kaldı. (A.Hulusi)



074 - Ancak Allahın ihlâs ile seçilen kulları başka. (Elmalı)





İlla 'ıbadAllâhil muhlesıyn bunun tek istisnası var Allah’ın samimi ve saf imanını desteklediği kullar. Evet. Onlar bunun istisnası. 40. ayette geçti, ki açıkladık. İnançları üzerine titizlenenlerin Allah tarafından desteklenmesine işaret. Yani bunu müjdele. İnançları üzerine titizlenenler Allah tarafından desteklenirler. Yoksa sırf kendileri baş edemeyebilirler. Ama titizlenmeleri yeterli, Allah onların eksiğini giderir.





75-) Ve lekad nadana Nuhun felenı'mel müciybun;



Andolsun ki Nuh bize yönelmişti... Biz ne güzel icabet edenleriz. (A.Hulusi)



075 - Celâlim hakkı için bize Nuh nidâ etmişti, biz de hakikat ne güzel mucîbiz. (Elmalı)





Ve lekad nadana Nuhun felenı'mel müciybun doğrusu onlardan biri olan Nuh’ta yardım dilemişti, imdat dilemişti ve onun imdadına derhal yetişmemiz ne güzeldi. Öyle buyuruyor ayeti kerime, ben de aynen çeviriyorum. Onun imdadına yetişmemiz ne güzel oldu. Yani güzel imdat dilerseniz güzel yetişiriz diyor. Tıpkı güzel adayan olursa güzelce yetiştiririz buyurduğu gibi, Meryem’i yetiştirdiği gibi.



Nuh suresinin 26 – 28. ayetlerine bakarsanız imdat dileyen Hz. Nuh’un imdadı için.



Ve kale Nuhun Rabbi lâ tezer 'alel Ardı minelkafiriyne deyyara. (Nuh/26) Nuh dedi ki can havliyle artık burasına gelmiş. Bir insan olarak yaşayacağı en uzun sürenin tamamını tebliğe hasretmiş, ama hala direniyor ve inkar ediyorlar. Ve artık boğazına gelmiş, ağzına kadar dolmuş, elini kaldırmış, çünkü artık yapacak hiçbir şeyi yok. Ya rabbi dedi, kafirlerden bir tane bırakma.



İnneKE in tezerhüm yudıllu 'ıbadeKE ve lâ yelidû illâ faciren keffara. (Nuh/27) onlardan bir tanesini bırakırsan onlardan kafir doğacak, kafirden başka kimse doğmayacak. Ve arkasından devam etti tabii.



Rabbiğfirliy ve livâlideyye ve limen dehale beytiye mu'minen ve lilmu'miniyne velmu'minât… (Nuh/28) Rabbim beni affet, annemi babamı affet, benimle beraber olan mü’min erkekleri, mü’min kadınları affet diye dua etti. İşte yardım çağrısı bu.





76-) Ve necceynahu ve ehlehu minel kerbil 'azıym;



Onu ve Onun ehlini çok büyük tasadan kurtardık. (A.Hulusi)



076 - Hem onu ve ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık. (Elmalı)





Ve necceynahu ve ehlehu minel kerbil 'azıym zira onu ve yakınlarını büyük bir badireden kurtarmıştık.





77-) Ve ce'alna zürriyyetehu hümül bakıyn;



Onun zürriyetini de devam ettirdik. (A.Hulusi)



077 - Hem zürriyetini bâki kalanlar kıldık. (Elmalı)





Ve ce'alna zürriyyetehu hümül bakıyn onun soyunu da baki kıldık.





78-) Ve terekna aleyhi fiyl ahıriyn;



Sonrakiler içinde, Onun anılmasını sağladık. (A.Hulusi)



078 - Hem de namına bıraktık sonrakiler içinde. (Elmalı)





Ve terekna aleyhi fiyl ahıriyn geriden gelen herkesin zihninde ona ilişkin örnek bir hatıra bıraktık. Dillerde onun adını yadını bıraktık.





79-) Selâmun alâ Nuhın fiyl alemiyn;



İnsanlar arasında Nuh'a Selâm olsun. (A.Hulusi)



079 - Selâm Nuh’a bütün âlemler içinde. (Elmalı)





Selâmun alâ Nuhın fiyl alemiyn bütün milletler arasında Nuh’a selam olsun.





80-) İnna kezâlike neczil muhsiniyn;



Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız! (A.Hulusi)



080 - Biz böyle mükâfat ederiz işte Muhsinlere. (Elmalı)





İnna kezâlike neczil muhsiniyn elbette biz iyi olup güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.





81-) İnnehu min ıbadiNEl mu'miniyn;



Muhakkak ki O, iman eden kullarımızdandır. (A.Hulusi)



081 - Çünkü o bizim mü'min kullarımızdan. (Elmalı)





İnnehu min ıbadiNEl mu'miniyn çünkü o bizim hakiki iman sahibi kullarımızdandı.





82-) Sümme ağraknel âhariyn;



Sonra diğerlerini (şirk ehlini) suda boğduk. (A.Hulusi)



082 - Sonra da diğerlerini suya boğduk. (Elmalı)





Sümme ağraknel âhariyn nihayet inkarda direnen diğerlerini boğulmaya terk ettik.



Rabbim onların güzel yolunu izleyip, o yolda yaşayıp, o yolun hakkını verenlerden kılsın.





“Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil alemiyn”



Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd’adır.



140. videonun sonu.

140. videoyu toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder