c sayfasından devam
27-) Ve kıyle men rak;
"Kimdir
ölümden kurtaracak?" (A. Hulusi)
27 - Ve
denilir: kim var bir okuyacak? (Elmalı)
Ve kıyle men rak orada sekte
var okunuşta. Küçük bir durulur. Denilecek ki şifacı nerede, kim şifacı. Rak;
Aslında rukye oradan gelir, şifa duası talebidir rukye aslında, doğru rükye,
şifa duası talebi, hastayım dua eder misin. Bu dua talebine rukye denir. yoksa
garip garip şekillerde, İslam’ın izin vermediği bir biçimde Allah dışında,
Allah’ı yok sayarak bir takım nesneler üzerinden şifa istismarı yapmak değil
tabii ki. Tedavi olmak.
Ne diyordu? Ya Resulallah tedavi
oluyoruz, ilaç kullanıyoruz, otları kullanıyoruz. Peki Allah’ın kaderine karşı
mı geliyoruz.? Efendimiz de;
Tedavi olmakta Allah’ın kaderidir
buyurmuştu.Hz. Ömer de öyle demiyor muydu. Ordugâhı ziyaret etmişti Kûfe de,
veba salgını vardı, bileğinden aşağı inmedi; Ordu komutanı; Ne o? Allah’ın
kaderinden mi kaçıyorsun deyince; Evet dedi. Allah’ın kaderinden, Allah’ın
kaderine kaçıyorum.
28-) Ve zanne ennehulfirak;
Bilmiştir
ki, yaşanacak o malûm ayrılık! (A. Hulusi)
28 - Ve
sezer o dem temamelfirak. (Elmalı)
Ve zanne ennehulfirak ayrılık
vaktinin gelip çattığına aklı iyice kesmiştir. Yukarıda ki zanne yine geldi.
Aklı yatmıştır.
29-) Velteffetissaku Bissak;
Ayaklar
dolanmıştır! (A. Hulusi)
29 - Ve
dolaşır el ayak: bacağa bacak. (Elmalı)
Velteffetissaku Bissak ayaklar
birbirine karışmıştır. Dizinde derman kalmamış artık bitmiştir bitmiş.
Yürüyecek dermanı kalmamış, ayakları birbirine dolaşmıştır.
30-) İla Rabbike yevmeizinilmesâk;
O
süreçte sevk rabbinedir! (A. Hulusi)
30 - Rabbinedir
o gün yalnız mesak. (Elmalı)
İla Rabbike yevmeizinilmesâk
sürüklenip rabbine doğru o gün insan götürülecektir. Ayağında derman kalmasa da
onu sürükleyip götürecek birileri mutlaka olacaktır.
Evet, Buhari de nakledilen
efendimizin bir hadisi var. Kim Allah’a kavuşmayı severse, Allah’ta ona
kavuşmayı sever. Kim Allah’a kavuşmayı sevmezse, Allah’ta onunla buluşmayı
sevmez. Gerçekten müthiş.
31-) Fela saddeka ve lâ sallâ;
Ne
tasdik etti, ne salât eyledi (yöneldi Rabbine). (A. Hulusi).
31 - Fakat
o ne sadaka verdi ne namaz kıldı. (Elmalı)
Fela saddeka ve lâ sallâ fakat o
insan hakikati tasdik etmedi ve Allah’a yüzünü dönmedi ve lâ sallâ geldi
bakınız? Namaz kınladı diye çevirmiyorum, çevirmemem daha doğru. Çünkü namazın,
salât ın Kur’an da görüldüğü her yerde namaz karşılığının verilmesi, üstün körü
bir anlayış. Çünkü salât çok manalı bir kelime, Kur’an da da çok manalı olarak
kullanılır. Onun için tipik bir örneği burada geldi.
32-) Ve lâkin kezzebe ve tevellâ;
Fakat
yalanladı ve yüz çevirdi! (A. Hulusi)
32 - Ve
lâkin yalan dedi ve döndü. (Elmalı)
Ve lâkin kezzebe ve tevellâ .kezzebe vetevella nın zıddı, mukabili sadaka ve sallâ dır. sadaka kezzebenin
zıddıdır. Nedir? Tasdik etti, yalanladı. Sallâ da tevellâ nın zıddırdır.
Tevella sırtını döndü, sallâ Allah’a yüzünü döndü. Onun için Allah’a yüzünü
dönmedi ve imanı, hakikati tasdik etmedi. Ne oldu? yalanladı ve Allah’a sırtını
döndü.
33-) Sümme zehebe ila ehlihi yetemetta;
Sonra
da (benlikle)
gerine gerine ehline gitti. (A. Hulusi)
33 - Sonra
da genneşe genneşe ehline gitti. (Elmalı)
Sümme zehebe ila ehlihi yetemetta
sonra çalım satarak aşiretine sığındı, benim kabilem var dedi, kavmim var dedi.
34-) Evlâ leke feevlâ;
Gereklidir
sana, gerekli! (A. Hulusi)
34 - Gerektir
sana o belâ gerek. (Elmalı)
Evlâ leke feevlâ yazıklar olsun sana
ey insan, yazıklar olsun. Öyle ha? Allah’tan kaçacağını sanıyorsun öyle mi?
Kabilene, kavmine, aşiretine, taraftarlarına, hizbine, gücüne, silahına,
parana, malına, evladına, ideolojine güveniyorsun öyle mi?
35-) Sümme evlâ leke feevlâ;
Evet,
kesinlikle gereklidir sana gerekli! (A. Hulusi)
35 - Evet,
gerektir sana o belâ gerek. (Elmalı)
Sümme evlâ leke feevlâ sonra bir
daha yazıklar olsun sana ey insan, bir daha yazıklar olsun.
36-) Eyahsebul'İnsanu en yutreke süda;
İnsan,
başıboş olarak bırakılacağını mı sanır? (A. Hulusi)
36 - Sanır
mı insan muhmel bırakıla. (Elmalı)
Eyahsebul'İnsanu en yutreke süda ne
yani şimdi insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor. Allah’ın ipini başına
dolayıp ta saldım çayıra diyeceğini mi zannediyor. Allah bir şah eser yaratsın
da çayıra salsın öyle mi? Siz bir şah eser yapsanız götürür de çöpe mi
atarsınız ki Allah atsın. Nasıl diyorsunuz bunu. Kendinize hakaret olmuyor mu,
çelişki olmuyor mu? İnsan Allah’ın şah eseri, ahseni takvim. Ey insan başıboş
bırakılmayacaksın, anlamlılık ve amaçlılığın yasası, yer çekimi yasasından önce
vardı. Varlığın ilk yasası anlamlılık ve amaçlılık yasasıdır. Şu varlık içinde
anlamsız ve amaçsız hiçbir şey yoktur. Yoksa sizi amaçsız yarattığımızı mı
zannediyorsunuz buyuruyordu ya Kur’an. Hayır. Anlamsız yaratılmadı. Onun için
anlamınız var ey insan, sizin anlamınız var, yaratılış amacınız var diyor.
37-) Elem yekü nutfeten min meniyyin yümna;
Dökülen
meniden bir sperm değil miydi? (A. Hulusi)
37 – Değil
miydi bir nutfe dökülen menîden? (Elmalı)
Elem yekü nutfeten min meniyyin yümna
o insan bir zamanlar akıtılan bir damlacık sıvı değil miydi?
38-) Sümme kâne 'alekaten fehaleka fesevva;
Sonra
katılaşmış kanda genetik yapı oldu da; yarattı, tesviye etti (amacına göre programladı). (A.
Hulusi)
38 - Sonra
bir aleka, oldu derken biçimine koydu, derken tesviye etti de. (Elmalı)
Sümme kâne 'alekaten fehaleka fesevva
sonra bir parçacık pıhtı olmuş ve Allah şekil vermişti.
39-) Fece'ale minhüzzevceynizzekere vel'ünsâ;
Ondan
iki eşi; erkek (bilinç - aktif yapı) ve dişiyi (beden - pasif
- edilgen) (bilinç
- beden) oluşturdu. (A. Hulusi)
39 - Yaptı
ondan da iki eşi: erkek ve dişi. (Elmalı)
Fece'ale minhüzzevceynizzekere vel'ünsâ
nihayet ondan erkek ve dişi eşler var etmiştir Allah. Yani basit bir sıvıdan
başlayan süreç, öyle bir noktaya geldi ki, önce her canlı sudan yaratıldı ve
ce'alna minelMai külle şey'in hayy. (Enbiya/30)sudan yaratılan
canlılar içerisinde Kur’an ın başka bir ayetinde ifade buyrulduğu gibi 4
ayaklısı var, iki ayaklısı var, karnı üzerinde sürüneni var. Yani beşer de
bunlar içinden biriydi. Bu canlı kategorilerinden birinin de adı beşerdi. Henüz
ruh üflenmemiş ama can verilmişti. Can verilmeden önce beşerdi. Fakat can
verilince melekler emrine amade oldu. İşte o can sayesinde öğrendi yani ruh
üflenince öğrenme kabiliyeti kazandı. İrade kabiliyeti kazandı. Seçme
kabiliyeti kazandı. Artık Allah’ın muhatabıydı. Artık vahyin muhatabıydı. Çünkü
artık düşünebilen bir varlık oldu, işte o sayede beşer insan oldu. Onun için
insan beşer doğar fakat insan olur. Olursa tabii. Olmazsa olmaz. Olmazsa
insanlığı niye zayi ettin diye insanlığın hesabı sorulur ondan. Seni Allah
insan görmek istedi, ama sen kendin beşer olmakta direndin. Neden? Denilir.
40-) Eleyse zâlike BiKadirin 'alâ en yuhyiyel
mevta;
İşte O
(bunları yapan Allâh sistemi ve düzeni), ölüleri diriltmeye Kaadir değil midir? (A. Hulusi)
40 - O,
ölüleri diriltmeye kadir değil mi? (Elmalı)
Eleyse zâlike BiKadirin 'alâ en yuhyiyel mevta şu halde aynı Allah bir önceki ayetle beraber
çevireyim. Ölüye hayat vermeye kadir değil midir? Ölüye de hayat vermeye de
kadirdir. Dolayısıyla böyle bir Allah’ınız var, böyle bir Allah size vahiyle
hayat veriyor, ölü canlara vahiyle hayat veriyor, ölü kalbi, ölü aklı vahiyle
diriltiyor, diriltmek istiyor. Neden O’na teslim olmuyorsunuz. Rabbim vahiy ile
dirilenlerden kılsın.
“Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil
alemiyn”
Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan
Allah’a hamd’adır.
(İnsan suresine giriş)
Derken yeni bir surenin en azından girişini
yapmak istiyorum. Çünkü bundan sonra ki tüm derslerimizde zaman çok önemli.
Çünkü 10 yılını doldurmuş olan bu proje şu anda 200 derste Kur’an ın tamamının
tefsirini bitirmek üzerine kurulmuş bir proje. Onun için tefsir dersimizin
buradan müdavimi olan Kur’an dostlarımız bizim neden zaman problemi
yaşadığımızı sanırım böylece, bu açıklama sayesinde anlamış olurlar.
İnsan suresi, Kur’an ın,
Mushaf’ın 76. suresi. Adı mahlukat ağacının tohumu, hem de meyvesi olan İnsan.
Kur’an da insan diye bir surenin olması harika değil mi? İnsan. Allah bir
sureyi insana ithaf etmiş. Ne muhteşem. Buhari de ki rivayet ilk ayetinin tamamıyla
anıldığını gösteriyor surenin. Hel eta alel'İnsani hıyn (1) Emşac, dehr,
Ğafaci, ebrar diye de anılmış suremiz.
Suremizin zamanı Mekki mi, Medeni
mi olduğu konusunda ihtilaf edilmiş. İbn. Abbas, İbn. Ebi Talha, Katade,
Mukatil Bin Süleyman Mekki dir demişler. Mücahit ve diğerleri ise Medeni dir,
Medine de nazil oldu demişler. Delilleri ne peki Medine diyenlerin? 8. ayet. O
ayette esiyran geçiyor. Esiyr. Bunu
savaş esiri olarak almışlar savaş ta Medine de yapıldığına göre bu sure de
Medenidir demişler ki, bizce asla isabetli bir görüş değil. Orada ki esiyr
sadece savaş esiri diye niye alınsın, kaldı ki savaşlar sadece Medine de
yapılmadı. Mü’minlerle kafirler arasında Mekke de bir savaş olmadı ama savaş
öteden bir var, Mekke de öteden beri esiyr olarak ele alınıp köle edilmiş bir
yığın insan var. Bunlar içinde sahabe de var. Dolayısıyla esiyr i Medine’ye
hasretmenin hiçbir tutarlılığı yok. Onun için sure Mekki dir Üslubu bunu ele
veriyor zaten. Zira peygamber Kıyame suresiyle insan suresini birlikte okuyor
namazda. Demek ki bir arada gelmiş olmalılar ki Allah resulü bu iki sureyi
birbirine arkadaş kılıyor.
Suremizin konusu insan. Adından
da belli zaten. İnsan iradesinin belirleyiciliğini ele veriyor. Daha doğrusu bu
surenin konusu, insanın iradeli bir varlık oluşu. İradesini kullanınca insanın
insan oluşu. Beşer olmaktan insan olmaya terfi etmek için iradeyi kullanmanın
şart oluşunu işliyor bu sure. Ne diyor?
İnna
hedeynahussebiyle imma şakiren ve imma kefura. (3) biz onu, insanı
yola soktuk, yönelttik. İsterse şükreder, isterse küfreder. Yani isterse iman
eder, isterse küfreder. Buradan da iradeye vurguyu anlıyoruz.
[Ek bilgi; SURENİN KONUSU.
Sûrede insana kendisi
tanıtılır, kendi değeri anlatılır. İnsan nedir, kim tarafından var kılınmıştır,
ne için var kılınmıştır, niçin bu dünyada bulunmaktadır, varlık sebebi nedir,
değeri nedir konusu ortaya konur. Eğer insan kendisini tanır, varlık sebebini
bilir ve var edicisine karşı görevlerini yerine getirerek bir hayat yaşarsa,
var edicisine şükre, kulluğa yönelirse âkıbetinin nasıl olacağı, aksine hareket
ederse, yaratıcısına karşı nankörce bir tavır sergilerse sonunda neleri
kaybedeceği ortaya konur. (Besâiru-l Kur’an – Ali Küçük)]
ResulAllah’ı
inşa eden bir sure. 23 – 28. ayetler arası bunu gösteriyor. Yine iradeye atıfla
başlayan sure aynı iradeye atıfla bitiyor. Ve
ma teşâune illâ en yeşâAllâhu Rabbül'alemiyn (Tekviyr/29) Allah
dilemedikçe siz dileyemezsiniz ayetinin ne manaya geldiğini bir önceki surede
izah etmiştim. Allah sizin dilemenizi dilemiştir manasına.
Bu girizgâhtan sonra BismillahirRahmanirRahıym
diyerek insan suresine
giremiyoruz zira dersimizin vakti burada doldu. İnşaAllah bir sonraki derste
girizgâh olmaksızın insan suresinin tefsirine gireceğiz. Allah ömür verir,
nefesimiz yeterse.
Rabbim Hitamuhu misk buyurduğu
gibi sonunu misk etsin ve inşaAllah 10 yıldan beri süren bu mübarek projenin Kul e'ûzü BirabbinNâs
(Nas/1) ile sonuçlandığı günü bizlere göstersin.
“Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil
alemiyn”
Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan
Allah’a hamd’adır.
Kıyamet suresinin sonu- İnsan
suresi giriş.
Kıyamet
suresini toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder