13 Mart 2014 Perşembe

İslamoğlu Tef. Ders. ME’ARİC SURESİ (24-30) (181)d

c sayfasından devam


24-) Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma'lum;

Onlar ki, onların mallarında bilinen bir hak vardır; (A. Hulusi)

24 - Ve onlar ki mallarında vardır bir hakkı malûm(Elmalı)


Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma'lum yine o kimseler belirli kimselerin mallarında hakları olduğunu bilirler. Yani kendi mallarında belirlenmiş, o belirlenmiş kimselerin kimler olduğu Kur’an da ifade edilmiş 8 sınıftır. Yani adları sayılmış belirli kimselerin kendi mallarında hakları olduğunu bilirler, bilenlerdir onlar.


25-) Lissâili velmahrum;

Yardım talep eden ve mahrum için. (A. Hulusi)

25 - Hem sâil için hem mahrum. (Elmalı)


Lissâili velmahrum isteyebilen ve isteyemeyenlerin hakları olduğunu bilirler. Bu da ikincisi. Tatminsiz demiştik değil mi hep en büyüğü isteme, küçüğe iltifat etmeme şeklinde insanda bir ahlaka dönüşürse işte o zaman paylaşma bunun sonucu gerçekleşir. Yani dünyalıklarla tatmin olmaz insan. Bunların küçük şeyler olduğunu bilir, inanır ve anlar, artık servetini paylaştırmaya başlar. Servette yoksulun hakkı olduğunu bilir. Yoksulun hakkını verir. Adeta servetini kendi miracında ayağının altına bir yükseltici olarak koyar, verir. Tabir caizse sırtındakini hafifletir. Servetinin atı olmaz, servetini altında Burak a çevirir. Kendisini miraca çıkaran bir Burak a. Onun içinde sırtından alır altına yedirir, Burak a yedirir, yem yapar servetini, O zaman servetinin sırtında süvari olur. hem de bir gök süvarisi. Miraca yücelirken, Miraç basamaklarını tırmanırken. Zül me’aric olan, basamaklar sahibi olan Allah’ın kendisine sunduğu imkanları işte bu şekilde daha doğru ve tam bir biçimde kullanır.


26-) Velleziyne yusaddikune Biyevmiddiyn;

Onlar ki, din (ceza - yapılanların sonucunun yaşanacağı) süreçlerini tasdik ederler! (A. Hulusi)

26 - Ve onlar ki dîn gününü (ceza' gününü) tasdîk ederler. (Elmalı)


Velleziyne yusaddikune Biyevmiddiyn yine onlar din gününü gönülden tasdik ederler. Tek dünyalı değildirler, çift dünyalıdırlar onun içinde tek dünyalılar gibi hareket etmezler. Tek dünyalı olan zaten paylaşamaz. Allah’a güvenemez ki Allah için tasadduk etsin. Allah’a güvenenler Allah yolunda harcarlar.


27-) Velleziyne hüm min 'azâbi Rabbihim müşfikun;

Onlar ki, Rablerinin azabından endişe duyanlardır. (A. Hulusi)

27 - Ve onlar ki Rablerinin azâbından korkarlar. (Elmalı)


Velleziyne hüm min 'azâbi Rabbihim müşfikun yine onlar rablerinin azabından tir tir titrerler. Kelimenin kök manasıyla alırsak rablerinden mahrum olma korkusuyla tir tir titrerler. Müşfikun; yürekten titremek, ta kalp tellerinin tir tir titremesi.


28-) İnne 'azâbe Rabbihim ğayru me'mun;

Muhakkak ki Rablerinin azabına karşı güvenceleri yoktur! (A. Hulusi)

28 - Çünkü rablerinin azâbından emîn olunmaz. (Elmalı)


İnne 'azâbe Rabbihim ğayru me'mun çünkü hiç kimse, ama hiç kimse rabbinin azabından emin olamaz. Yani rabbinin azabına karşı dokunulmaz değildir. Bir garantisi yoktur. Allah resulünün titreyişini hatırlayalım. Vallahi diyordu değil mi, Osman Bin Maz’un un evinde vefat ettiği hanenin sahibesine ve tubâ lekel cenne ya Osman demişti de ev sahibesi, Cennet sana helal olsun ey Osman demişti de. Allah Resulü arkadan taziye için geldiğinde bu sözü duyup ona dönerek; Vallahi ma edriy ene resulullahi ma yüf'alu Biy. Ben Allah’ın resulü olduğum halde yarın bana ne yapılacağını ben bile bilmiyorum demişti.

Bir gece göz yaşlarıyla uykusundan Hz. Aişe’nin altında ki şilte ıslanmış ve uyuyan Aişe’yi bu ıslaklık uyandırmıştı da Allah resulünün saatler boyu hıçkırışına bakan Aişe dayanamayıp; Ya ResulAllah kendini helak ediyorsun deyince; Efelâ ekûnü abden şekûrâ ya Aişe Ben çok şükreden bir kul olmayayım mı ey Aişe demişti.

Hz. Yunus’un tevbesini hatırlayalım. lâ ilâhe illâ ente subhâneKE inniy küntü minez zâlimiyn; (Enbiya/87) Allah’tan başka tapılmaya layık varlık yoktur. Seni tenzih ve tespih ederin ey Allah’ım, ben nefsime zulmettim, ben nefsime zulmedenlerden oldum demişti, tevbe etmişti.

Onun için Ben-i Cezime olayında Halid Bin Velid bir gece baskınında suçlularla beraber suçsuzları da öldürmüştü de Allah Resulü onların kan bedellerini ödemekle kalmamış, yüzünün rengi atmış gözlerinden yaşlar boşalarak Halid’in yüzüne bakmayıp; Ya rabbi ben Halid’in yaptığından berîyim, ben onun yaptığından berîyim, ben onun yaptığından berîyim diye yüreğinden titremişti tabir caizse. Onun için buna benzer bir çok hadiseyi hatırlayacak olursak yürekten titremenin ne olduğunu anlarız.


29-) Velleziyne hüm lifurûcihim hafizun;

Onlar ki, cinsel organlarını aşırılıktan korurlar. (A. Hulusi)

29 - Ve onlar ki apışlarını korurlar. (Elmalı)


Velleziyne hüm lifurûcihim hafizun yine onlar iffetlerini korurlar. Muhafaza ederler.


30-) İlla 'alâ ezvacihim ev mameleket eymanuhüm feinnehüm ğayru melumiyn;

Eşleri veyahut tasarrufları altındaliler müstesna! Çünkü onlar (bundan dolayı) kınanmazlar! (A. Hulusi)

30 - Ancak zevcelerine veya milki yemînlerine başka, Çünkü bunda levm olunmazlar. (Elmalı)


İlla 'alâ ezvacihim ev mameleket eymanuhüm ancak eşleri yani meşru şekilde sahip oldukları kimseler müstesna feinnehüm ğayru melumiyn onlar bundan dolayı asla kınanamazlar. Yani evlilikten dolayı sofuluk yapmadıkları için kınanamazlar. Meşru bir biçimde evlendikleri için kınanamazlar. Burada ki ev tefsiriyye olarak, yani manasına tercümeye geçti.

Burada ki mameleket eymanuhüm meşru biçimde sahip oldukları manasına gelen bu ibare, köle olarak anlaşılacak olursa eğer, yalnız kadın değil erkek köleleri de içermesi lazım çünkü dişiye ya da erkeğe herhangi bir tahsis edilmesine dair ibarede bir işaret yok. Üstelik aynı bu ayette geçen ezvac her iki eşi de birden kapsayan bir kelime. Mücahid’in İbn. Abbas’tan naklederek yaptığı yoruma dayanarak biz bunu meşru eşler, yani savaş esirlerinin sadece kadınlarına yönelik bir uygulama değil meşru eşleri kapsadığı ve ifade ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani savaş esirlerini değil meşru eşleri ifade eden bir ibare.

[Ek bilgi; Ancak hanımlarına ve ellerinin kazandığı, mülkleri altında bulunan cariyelerine karşı başka. Çünkü onlara karşı kınanmazlar. Falancanın üç dört zevcesi var, mülkü altında şu kadar cariye var diye övülmeleri gerekmezse de kınanmazlar ve yerilmezler. Kimsenin onları edebe, hukuka ve şeriate aykırı davranıy o r görerek kınamaya ve yermeye hakkı yoktur. Zira hanımları nikah akdi, cariyeleri de onların mülkü olmalarıyle kendilerine helal olmuşlardır. (Elmalı – tefsir)]

[Ek bilgi 2; Hele hele câriye konusunu asla kabullenemiyoruz. Câriye kelimesini ağzımıza bile almaktan korkuyoruz. Câriye diye bir ortamı, yani savaş ortamını düşünmekten bile ürküyoruz. Çünkü câriye konusu gündeme geldi mi, savaş gündeme gelecektir, cihad, şahadet gündeme gelecektir. Böylece rahatımız kaçacak, iştahımız gırtlağımızda düğümlenecek diye câriye kelimesini ağzımıza bile almaktan korkuyoruz. Allah’ın apaçık âyetlerini sanki örtbas ediyor, küfretmeye çalışıyoruz.
Tabii böyle bir toplum pek çok nîmetlerden mahrum olmayı yudumlamak zorunda kalacaktır. İşte hayatımız belli, uzun lafa ne hacet? Halbuki Ebu Zerr efendimiz der ki: “Karnı aç olup da, ya da câriyeleri olmayıp ta kılıcı eline almayana şaşarım” der.
Câriyeyi bilmem. Nedir? Kimdir? Nasıldır? Bugüne kadar hiç görmedim. Ama câriye konusunda şöyle bir genelleme yapalım;
Bir kadına soracakmışsınız. Teyze, yenge, bacım, hanım, namusuna hiç helâl gelmeyecek. Boşandın diye, kocandan ayrıldın diye hiç ayıplanmayacaksın. Kimse sana tek kelime bile bir şey demeyecek. Malın-mülkün, evin-barkın, paran-pulun, ekmeğin, suyun verilecek. Bütün ihtiyaçların giderilecek. İstersen istediğin birisiyle evlenme imkânın da sağlanacak.
Bütün bunlara rağmen yine de kocanla beraberliğe devam mı? Yoksa tamam mı? Bitti mi? denilse. Eğer o kadın: “Aman! Ah!! Ah öyle bir şey olsa! Ah öyle bir fırsatım olsa bir gün bile bu adamla kalmazdım! Bir gün bile bu adama tahammül etmezdim!” diyorsa, işte bu kadın köledir, câriyedir. Değilse, hayır hayır, her şeye rağmen kocamla beraberliğe devam diyorsa o zaman da işte o kadın hürdür, hürredir, evliliğine devam edilecektir deniyor. (Besâiru-l Kur’an – Ali Küçük)]


Devam ediyor e sayfasına geçiniz.
Meariç suresini toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder