a sayfasından devam
3-) LeyletülKadri hayrün min elfi şehr;
Kadr
gecesi, bin aydan (seksen yıllık ömür) daha hayırlıdır! (A.Hulusi)
3 -
Bin aydan hayırdır o kadir gecesi. (Elmalı)
LeyletülKadri hayrün min elfi şehr
kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Evet, kadir gecesini şimdi bildik,
şimdi öğrendik. Bunun anlamı şu değil bin aydan daha hayırlı ama bin bir aydan
daha hayırlı değil. Hayır burada ki bin rakamı kesretten kinayedir. Kur’an da
da kullanılır lev yu'ammeru elfe sene. (Bakara/96)
ister ki bin yıl yaşayayım. Mesela burada kinaye olarak kullanılır. Dolayısıyla
işte bir günün bin yıla bedel oluşu gibi orada da kinayedir. Yani bin rakamı
Kur’an da kinaye olarak kullanılır.
Bu manada bunun anlamı şudur.
1.000 ay 83 küsür yıl eder. yani bir ömür. Kadir gecesi bir ömürden daha
hayırlıdır demektir bu. Bir ömre bedel gece demektir. Bir gece düşünün ki bir
ömre bedel. İşte bunun anlamı bu. Zamanların en hayırlısı manasına da gelir,
bir ömre bedel manasına da gelir.
Peki bir ömre bedel gece acaba
tarih içerisinde bir gece mi? Yani zamandan mı alıyor bu gece değerini. Bir
ömre bedel bir gece, ne müthiş bir şey bu. Peki de bu gece değerini nereden
alıyor? Eğer değerini zamandan alsaydı bu gecenin güneş takvimine ait bir gece
olması lazımdı, sabit bir gece olması lazımdı. Oysa ki ramazan her sene 10 gün
10 gün atarak gelir. 33 senede de devrini, çevrimini tamamlar. Yani hiçbir sene
tuttuğumuz oruç diğer senenin aynısına gelmez. 10 gün atması da çok ilginçtir
çünkü kadir gecesini son 10 günde beklememiz isteniyor. Yani adeta beklediğiniz
geceyi attırıyor, atıyor, iki sene aynı gelmiyor 33 yılda çevrimini tamamlıyor.
Bu sabit bir gece değil ki
zamandan alsın değerini. Vahyin indiği gece ise eğer ki o gece. Vahyin indiği
gece tarih içerisinde belli bir gece bir yıl, 365 gün içinde bir gün olmalı o.
O geceye tesadüf etmesi için, tevafuk etmesi için ise 365 yıl lazım. 365 yıl
Ramazan tutmak lazım yani o bir geceye tevafuk etmesi için. Eğer biz bir gün
üzerinden, bir gece üzerinden düşünürsek.
O gece biliniyordu hiç şüphesiz
Allah resulü pazartesi olduğunu unutmamıştı. O geceyi Allah resulü nasıl
unutur, hayatının dönüm noktası. Böyle bir şey unutulur mu? Peki Allah resulü
niye ashabına hiç bu geceyi haber vermedi? Ne kadar sordularsa hiç haber
vermedi. Ashab rüya gördü rüyalarınız birleşiyor demek ki onu Ramazanın son 10
gününde veya son bir haftasında arayın dedi, ama şu gündür demedi.
Aslında Allah resulünün kastı onu
bir gecede zamanın sabit bir noktasında aramanın yanlışlığıydı. Çünkü zaten
Ramazan ay takvimi ile geliyor güneş takvimiyle değil ki sabit bir zamana
işaret etsin. O zaman kadir gecesinin değeri kadir gecesinden kaynaklanmıyor. O
gece de olan şeyden kaynaklanıyor. Ne oldu o gece de? Kur’an inmeye başladı.
Demek ki Kur’an indiği geceyi bir ömre bedel kılıyor. Buradan hangi sonuca
varıyoruz? Ey insan senin kadir gecen Kur’an ın ruhuna indiği, hayatına indiği,
Akleden kalbine indiği gecedir. Eğer Kur’an dan bir pasaj daha senin hayatına,
senin aklına inmişse o gece senin kadrindir. İndiği geceyi bir ömre bedel kılan
Kur’an sana inerse seni ne kadar değerli kılar hiç düşündün mü? Sana ne değer
katar hiç düşündün mü? Bir de böyle düşün ey insan.
Hatta tam sözün burasında Kur’an
ın bize haber verdiği ilginç bir şeyden de bahsetmek isterim. Kur’an kafirlerin
dünya hayatına bakışını ahiretten kendi ağızlarından verir. Onlara dünyada ne
kadar kaldınız diye soracaklar; lebisna
yevmen ev ba'da yevm. (Mü’minun/113) bir ayette böyle diyor.
Biz dünyada bir gün ya da yarım gün, yani bir gece kaldık. Çok ilginçtir bir
gün ya da yarım gün kaldık diyecek insanlar. Kur’an da 4 yerde var bu. İçinde
imanın ve vahyin olmadığı bir ömür bir gece kadar bereketsiz, içinde vahyin
indiği bir gece bir ömür kadar bereketlidir diyor Kur’an açıkça bize söylediği
bu. Kadir suresinin de bize verdiği ders açıkça budur. Yoksa o gece sabit bir
gece değildir o gece değerini de kendisinden almamaktadır, inen şeyden
almaktadır, yani vahiyden almaktadır.
Öyle olmasaydı bir o geceyi
kameri aylar içinde değil güneş yılı içerisinde aramamız lazımdı. O zaman zaten
o gece tarihte Miladi 610 yılının Ramazan ayının, yani ağustos ayının bir pazartesi
gecesine tevafuk ediyordu Bir o zaman o ağustos ayının hep o pazartesini tespit
eder bulur tamam bugün kadir der ve hiç 33 yılda bir deveran eden, gezen ay
takviminde kadir gecesi aramazdık. Eğer her 10 gün gezen, 33 yılda bir devrini
tamamlayan Ay takviminde kadir gecesi arıyorsak. Bizim aradığımız aslında
Kur’an dır, vahiydir. Vahit bize nazik olursa o bizim kadrimiz olur. Nazil
olduğu geceyi bir ömre bedel kılar. Ya bir ömre nazil olursa? O zaman işte
ebedi saadet olur. Cennet odur zaten bu surenin verdiği ders budur.
4-) Tenezzelül Melâiketü ver Rûhu fiyha Biizni
Rabbihim min külli emr;
Melekler
ve Ruh Onda tenezzül eder, Rablerinin izni ile her hükümden. (A.Hulusi)
4 -
İner peyderpey melâike ve ruh onda, izniyle rablerinin her bir emirden. (Elmalı)
Tenezzelül Melâiketü ver Rûhu fiyha Biizni
Rabbihim melekler beraberlerinde ruh olduğu halde o gece rablerinin
izni ile inerler de inerler. Beraberlerinde ruh olduğu halde ne demek? Ver Rûh
diyor. Melaike ve ruh. Ver Rûh’u Cebrail diye anlayanlar olmuş otoritelerimiz
içerisinde. Oysa ki Rûh Kur’an da vahiy anlamına da gelir. mesela Nahl/2.
ayetinde, Şûrâ/52. ayetinde tam vahiy manasında kullanılıyor. Burada bağlama
uygun olan da bu. Çünkü bu sure vahiy ile ilgili bir sure. O gün Meleklerle
beraber indirilen sözün ruhu olan vahiydir. Vahyi indirirler. Zaten o gece de
vahiy indirmişlerdir. Meleklerin kortejliği eşliğinde vahiy meleği Cebrail
vahyi, sözün, hayatın ruhu olan vahyi indirmiştir.
Peki nedir o? min külli emrin yani hayatın her
alanına dair vahyi indirirler. Sosyal yaralarımıza, siyasal yaralarımıza,
ekonomik yaralarımıza, ailevi yaralarımıza, bireysel yaralarımıza, toplumsal
yaralarımıza, hayatın hangi alanı olursa olsun tüm alanlarına dair bize ilaç
indirirler, çıkış yolları indirirler, anahtarlar indirirler. Yani saadetin
anahtarlarını indirirler.
[Ek bilgi; yani, ruhani ve
nefsani kuvvetler, daha doğrusu semavi ve arz menşeli melekutlar ve ruh “her
işi için” iner dururlar. Yani, her iş dolayısıyla inerler. Bundan maksat da,
bütün eşyayı, varlıklarını, zatlarını, sıfatlarını, özelliklerini, hükümlerini
ve hallerini bilmeleri, bunları idare edip emirleri altına almalarıdır. (İbn
Arabi-Te’vilat)]
5-) Selâmun, hiye hattâ matle'ılfecr;
Selâm (hakikati yaşatarak); tâ ki
Fecr'in doğmasına kadar (Hakikatin zuhuru ile
şuurun vechi tanımasına kadar). (A.Hulusi)
5 -
Bir selâmdır o tâ tan atana kadar. (Elmalı)
Selâm o sabaha kadar sürecek
selamdır. Mutluluğun barışın ve saadetin anahtarıdır bu indirilen şeyler.
Aslında min külli emrin Selâm
beraber okumak lazım. Hayatın her alanına dair mutluluğun anahtarlarını
indirirler. Vahiy mutluluğun anahtarlarıdır hayatın her alanına dair.
hiye hattâ matle'ılfecr ne zamana
kadar sürer bu? ta ki sabah oluncaya kadar, şafak atıncaya kadar, fecr
doğuncaya kadar sürer. Gece işte böyle biter. Nasıl biter gece? Vahiyle biter.
İnsanlığın kararan gecesi ancak vahiyle aydınlanır. Bu sabah vahyin indiğinde
yüreklerin karanlığını yok ettiği bir sabah olsa gerek. Böyle anlaşılabilir.
Cahiliye gecesi vahyin aydınlığı altında bitmiştir.
Veyahut ta 2. bir şekilde de
anlayabiliriz; Dünya hayatı bir gecedir ahiret bir gündüz. Yani yeniden
diriltildiğimizde bir sabahı göreceğiz. Öyle bir sabah ki her şey, bugün iman
ettiklerimizi o gün göreceğiz. Yakıyn diyor ya Kur’an ölüm için. Ölüm neden
Yakıyn dir? çünkü bize burada gayb olan şeyler orada yakıyn olacak ta onun
için. Yani artık göreceğiz. İman ettiklerimizi göreceğiz. Dolayısıyla hayat
gecesini aydınlatan Kur’an bu geceye indiği zaman bir ay ışığı gibi geldiği
zaman işte bu gece insan için saadet olur, selâm olur, sonsuz bir saadet olur.
Ne zamana kadar?
hiye hattâ matle'ılfecr ahiret sabahı oluncaya kadar. Zaten dünya
gecesini vahiy ayının ışığı altında doğru yürüyerek geçirmişse bir insan, doğru
yolu bularak yürümüşse ahiret şafağı attığında, sabahı olduğunda da varacağı
yer cennet olacaktır.
Rabbim hepimizin akıbetimizi
cennet etsin. Vahyin bir gecesine inip o geceyi bir ömre bedel kıldığı vahyi
anlayan, vahyi yaşayan, vahyi her bir hücresine giydiren ve Kur’an a kurban
olan kullarından kılsın.
Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil
alemiyn
Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan
Allah’a hamd’adır.
Kadir suresinin sonu.
Kadir suresini toplu olarak BURADA
bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder