21 Mayıs 2014 Çarşamba

İslamoğlu Tef. Ders. NEBE’ SURESİ (20-29) (186-A)d



c sayfasından devam

20-) Ve suyyiretilcibâlu fekânet seraba;

Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur (organların sınırlaması kalmamıştır). (A. Hulusi)

20 - Ve dağlar yürütülmüş olmuştur serab. (Elmalı)


Ve suyyiretilcibâlu fekânet seraba ve sanki bir serapmış gibi dağlar yürütülür, götürülür. Yani daha önce dağı gördüğünüz yere bakacak olsanız eğer, orada dağ yok. Daha önce gördüğüm mü doğruydu, şimdi gördüğümü. Yani gerçekten burada dağ yok muydu. Bir ömür dağı orada görmüşsünüz, ama serap olmuş şimdi. Yani zihniniz dağı oraya getirip koymak zorunda kalır eğer bakacak olsanız. Dağ yerinde yoktur çünkü.


21-) İnne cehenneme kânet mirsada;

Kesinlikle Cehennem güzergâh olmuştur (herkes oradan geçer)! (A. Hulusi)

21 - Şüphesiz ki Cehennem olmuştur mırsad. (Elmalı)


İnne cehenneme kânet mirsada ve hiç şüphe yok ki cehennem o gün cehennemin gözleri yolda kalmıştır. Kânet mirsada. Ben Mirsad’ı böyle çevirmeye uygun gördüm. Gözleri yolda kalmış. Yani hem rasat yeri, hem rasatın kendisi. Dolayısıyla cehennemin gözü yolda kalmıştır cehennemlikleri beklemekten. Cehennemlikleri gözlemektedir adeta.


22-) Littağıyne meâba;

Tuğyan edenler (azgınlar; zâlimler, Sünnetullâh'a göre korunma çalışmaları yapmayanlar) için yerleşim alanıdır! (A. Hulusi)

22 - Azgınlar için bir meâb. (Elmalı)


Littağıyne meâba o haddini bilmezler için bir meâb dır, son duraktır. Tağutlar için, haddini aşanlar için, kendini unutanlar için, firavunlaşanlar için, nemrutlaşanlar için, Allah’a sırt dönenler için. Allah’a; sana ihtiyacım yokmuş havası basanlar için bir son duraktır. Cehennem son durağı.


23-) Labisiyne fiyha ahkaba;

Çok uzun süre kalıcılar olarak! (A. Hulusi)

23 - Devirlerce içine kalacaklar. (Elmalı)


Labisiyne fiyha ahkaba onlar orada uzun zaman boyu kalacaklar. Onlar orada çok çok uzun zamanlar boyu kalacaklar. Ahkab; gerçekten de otoritelerimiz çok farklı zamanlarla açıklamaya çalışmışlar. Mesela bir hadiste ahkab; 80 yıl olarak geçiyor. Hukb daha doğrusu. İbn. Abbas 300 yıl diyor. 40 veya 30.000 yıl diyenler de var. Hasan Basri belirsiz bir süredir diye tefsir etmiş ahkab’ı. Ebu Said el Hudri hadisinde şöyle bir rivayet naklediyor efendimizden; Cennetlikler ve cehennemlikler cennete ve cehenneme giderler. Herkes yerine yerleşir yani. Allah Telâ en sonunda cehenneme seslenir; Kalbinde hardal tanesi kadar iman olanı oradan çıkarın. Buhari ve Müslüm. Bu hadis Allah resulünün rabbinin rahmetini, rabbinin mağfiretini okumasıdır başka bir şey değil.

Elbette cehennemin süresi bizim bileceğimiz bir şey değildir. Çünkü gaybdır, ahirete ilişkin her şey gaybdır. Rabbimiz bildirirse biliriz. Bildirmezse gaybı taşlamak bize düşmez. Doğrusunu Allah bilir. Allah’u ‘alem diyoruz bu ayetin tefsiri sadedinde.


24-) Lâ yezûkune fiyha berden ve lâ şeraba;

Orada ne bir serinlik tadarlar ne de keyif veren içecek! (A. Hulusi)

24 - Ne bir serinlik tadacaklar ne de bir şarap. (Elmalı)


Lâ yezûkune fiyha berden ve lâ şeraba orada ne yürek serinletici bir haber, ne de iç yangınını söndürecek bir içecek bulunmaktadır.


25-) İlla hamiymen ve ğassâka;

Ancak hamim (kaynar su) ve gassak (irin) müstesna! (A. Hulusi)

25 - Ancak bir hamîm ve bir gassak. (Elmalı)


İlla hamiymen ve ğassâka ancak kavurucu umutsuzluk ve buz gibi bir karanlık vardır. Hamiym i kavurucu bir umutsuzluk diye çevirdim hep. Çünkü orada ki hamiym, dışardan gelen bir yangın değil, insanın içinden gelen bir yangın. Kaybetmenin verdiği bir yürek yangını. Yitirmenin verdiği bir yürek yangını. Telafisi imkansızlığın verdiği bir yürek yangını. Pişmanlığın hiçbir fayda sağlamadığı, dönüşün mümkin olmadığı, artık öğrenmiş olmanın da yarar getirmediği bir yürek yangını. Düşünün ki Allah’tan mahrum kaldın ey kul dediler. Senin için bitti. Sen yaşarken Allah’a sırt dönmüştün, şimdi ise Allah sana sırt döndü tabir caizse. Kulun o anda yüreğinde ki yangını bir düşünün. Bir düşünsek diyeceğim ama düşünemeyiz bile. İşte bundan söz ediyor. Hamiym bu.

Ğassak buz gibi zehirli bir, sıvışan, zift türü sıvışan, adeta insanın iç dünyasını dışına vuran bir karanlık. Zift gibi bir karanlık. Yani yürekte ki gece insanın dışına vurmuş. İçini dünyada iken günah kiriyle öyle karartmış ki, artık cehennem bile onun yüzünden kapkara kesilmiş. Böyle bir karanlık.


26-) Cezâen vifaka;

Tam karşılığı olarak yaşamlarının! (A. Hulusi)

26 - Bir ceza ki bervechi vifak. (Elmalı)


Cezâen vifaka uygun, mütenasip suçla uyumlu bir ceza olarak böyle yaptık.


27-) İnnehüm kânu lâ yercune hısaba;

Muhakkak ki onlar bir hesap (yaşamlarının sonucunu) ummuyorlardı! (A. Hulusi)

27 - Çünkü ummazlardı onlar hiç bir hesap. (Elmalı)


İnnehüm kânu lâ yercune hısaba şüphesiz onlar vaktiyle hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı lâ yercune hısaba hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlar, arzu etmiyorlar, beklemiyorlardı. Ama oldu işte. İnsanın beklentisine ve arzusuna göre hakikat tecelli etmez ki, O zaman ne yapmak lazım; İnsan hakikate göre kendini ayarlamak zorunda. Hakikat bize uymaz, biz Hakka ve hakikate uymak zorundayız.


28-) Ve kezzebu BiâyâtiNA kizzaba;

Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı! (A. Hulusi)

28 - Âyetlerimizi tekzip ede ede kesilmişlerdi kezzab. (Elmalı)


Ve kezzebu BiâyâtiNA kizzaba ve işte ayetlerimizi korkunç bir şekilde yalanladılar, kökten yalanladılar. Kezzebu, kizzaba; kökten yalanladılar.


29-) Ve külle şey'in ahsaynâhu Kitaba;

(Oysa biz) her şeyi en incesine kadar kaydedip dosyalaştırdık! (A. Hulusi)

29 - Her şey'i ise biz ıhsa etmiş bir. (Elmalı) 


Ve külle şey'in ahsaynâhu Kitaba biz de her şeyi bir bir sayarak ahsaynâhu kitaba; kayıt altına aldık. Yani o kitaba yı amellerin kayıtlı tabiatına atıf olarak göreceğiz. Her şeyi kaydettik. Her şeyi görüntülü, sesli, niyetli, yüreğini, zihnini, aklını, bilincini, bilinç altını, şuur altını he r tarafını kaydettik. Hayat filmini seyrettirirken her kareyi bütün bunlarla birlikte seyrettireceğiz. Biz buradan bunu anlıyoruz. Kitaben; dikkat buyurun, belirsiz gelmiş, yani aklınız almayacak, aklınızın almadığı bir şekilde kaydettik.

Devam ediyor e sayfasına geçiniz.
       Nebe’ suresini toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder