12 Mayıs 2014 Pazartesi

İslamoğlu Tef. Ders. MÜRSELAT SURESİ(01-14)(185-B)a











Değerli Kur’an dostları Mürselat suresi insan suresinin hemen arkasından 77. sırada geliyor. Gönderilenler manasına geliyor. ‘Adiat, Naziat, Zariyat, Saffat ile isim benzerliği var. İbn. Abbas’ın annesi öyle diyor. Peygamberin ağzından akşam namazında son dinlediğim sure bu sure idi diyor.



[Ek bilgi; “Başka bir haber de İbn Abbas’dan geliyor bu rivayet, Buhârî naklediyor; İbni Abbas’ın rivayetinde de surenin adı aynı ve'l-murselâ-ti 'urfen diye ilk ayeti ile geçiyor. Bu rivayet şöyle; ibn Abbas annesi Ümmül Fadl, babası Abbas’a da ebul Fadl derler. 

Demek ki ilk oğulları Fadl’mış, Abbas (ra)’ın. İlk oğula nispetle künyesi anılıyor. İbn Abbas;  Ümmül Fadl diyor benden bu sureyi dinlediğinde ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki annem, niye ağlıyorsun dedim, şöyle dedi “Allah resulünü hatırladım da ona ağlıyorum. Çünkü benim Allah resulünün dudaklarından, kendi sesinden son dinlediğim sûre Mürselat sûresidir, son kıldırdığı  namaz da akşam namazında dinlemiştim diyor.
Buradan da anlıyoruz ki sahabe hanımları Allah resulünün arkasındalar. Ve Resulallah’la olan hatıralarını unutmuyorlar. Biz yine buradan şunu da anlıyoruz, Allah resulünün akşam namazında Mürselat suresini okuduğunu. Yani akşam namazı gibi kısa bir namazda 1,5 sayfalık bir sure okuduğunu anlıyoruz. (Mustafa İslamoğlu)].



Mekki olduğunda hiç şüphe yok, üslup ve muhteva açısından baktığımızda Mekke’nin ilk yıllarında indirilen surelere benziyor ve İbn. Mes’ud’dan gelen rivayette bunu doğruluyor. Biz Mina da bir mağara da saklanıyorduk, bu sure indi diyor. ki 4. yıla, davetin gizli dönemine, 4. yıla tekabül etse gerektir.



Konusu vahiy ve yeniden diriliş, hesap günüdür kısaca. Şimdi mürselat suresinin tefsirine geçelim.










1-) Velmurselati 'urfa;



Andolsun o ardı ardına irsâl olunanlara; (A. Hulusi)



01 - Kasem olsun o urf için gönderilenlere. (Elmalı)





Velmurselati 'urfen şahit olsun birbiri ardınca gönderilenler. ‘urfen; Horozun ibiğine ‘urf denir, atın yelesine atın kimliğini verdiği için ‘urf denir. Ma’ruf ta aynı kökten gelir. herkes tarafından görülüp, tanınıp bilindiği için. İyi şeyler, iyilik, ma’ruf tur. Dolayısıyla bunu öyle bir köke atfetmekte mümkün. İyiliği yaymak için gönderilenler şahit olsun.



Mevsufsuz sıfatlar ilk 5 ayette gelir. Tıpkı benzeri surelerde olduğu gibi nazi’at ta, ‘adiyat ta Zari’at ta, Saffat ta mevsufsuz sıfatlarla başlayan 5 sureden biri. Bunlar nelerdir; müfessirler arasında ihtilaf var. Melekler demişler, rüzgarlar demişler, kâmil ruhlar demişler. Ama biz tıpkı mukattaat harfleri ile başladığı surelerin nasıl vahye delalet ediyorsa bu mevsufsuz sıfatlarla başlayan sureler de mevsuflar vahiydir, ya da vahiyle ilgilidir genel kuraklından hareket ederek manayı öyle verelim. Şahit olsun birbiri ardınca gönderilen ayetler.





2-) Fel'asıfati 'asfâ;



Şiddetle esip de savuranlara; (A. Hulusi)



02 - Derken büküp devirenlere, (Elmalı)





Fel'asıfati 'asfân bir fırtına gibi ortalığı kasıp kavuranlar. Yani vahiy gelince nasıl fırtına esmiş insanların akıllarında, kalplerinde, vahyin girdiği toplumlarda nasıl bir fırtına estirmişti. Mekke de estirdiği fırtınayı bir düşünsenize.

[Ek bilgi; Vahiy gelince insanların aklında nasıl fırtına esmişti. Kalplerinde, toplumda, vahyin girdiği toplumlarda nasıl fırtına esmişti. Bu fırtınayı bir düşünsenize! Hiç vahiyle tanışınca içinizde fırtınalar kopmadı mı? Benim içimde doğrularım vardı, kıl beşini, gör işini, al maaşını gidiyorduk. Bazen kılma beşini, gör işini, al maaşını gidiyorduk. Yani kendi kendimize doğrularımız vardı ve kendimizi iyi sayıyorduk. Kalbim temiz ya ona bak diyorduk. Bir yol tutturmuş gidiyorduk. Vahiy bir geldi, nerden geldi bilmem, bir esti kafamı da, kalbimi de ne varsa yerleşik tabiri caizse anasını ağlattı. Dolayısıyla Fel'asıfati 'asfen; fırtına gibi estikçe eseni düşün. Kur’an’la değişenlere bir bakın. İnsan nasıl değişirmiş.  (M.İslamoğlu)]





3-) Vennaşirati neşra;



Diriltip ayağa kaldıranlara; (A. Hulusi)



03 - Ve neşrederek yayanlara, (Elmalı)





Vennaşirati neşran ve ilahi mesajı yaydıkça yayanlar şahit olsun.





4-) Felfarikati ferka;



Seçip ayıranlara; (A. Hulusi)



04 - Derken seçip ayıranlara, (Elmalı)





Felfarikati ferkan Hakk ile batılı seçip ayıranlar şahit olsun.





 5-) Felmülkıyati zikra;



Hatırlatıcıyı ilka edenlere (şuurda açığa çıkaran kuvveler. Mele-i Âlâ. Alûn melekler. "İlka" da, "likâ" da aynen "nefh" gibi derûndan zâhire ya da içten dışa doğru "şuurda" oluşan bir hâl, hissediştir. Ahfâ - Hafî {Sıfat tecellisi} - Sır {Esmâ tecellisi} - Ruh {Fuad - Esmâ mânâları yansıtıcısı} - Kalp {Şuur} - Nefs {Bilinç} sıralamasında, Ruh'tan kalbe yansımaları anlatır. "Halife - İnsan" bu mertebelerin tamamıdır ya da bu bütünlüğe "İnsan" adı verilmiştir; denebilir. Bundan yukarısının ise dile gelip anlatılması doğru değildir, denir. Allâhu âlem! A.H.)! (A. Hulusi)



05 - Sonra bir öğüt bırakanlara. (Elmalı)





Felmülkıyati zikran derken insanı tarifsiz güzellikte bir öğütle, bir nasihatle buluşturanlar şahit olsun.





6-) 'Uzren ev nüzra;



Özür (kabahati silmek için) yahut uyarı olmak üzere. (A. Hulusi)



06 - Gerek özr için olsun gerek inzar, (Elmalı)





'Uzren ev nüzra Şöyle meallendirebiliriz biraz açarak; O öğütle imana yöneleni mazur kılan ‘Uzran ve tevbe edenin de affını müjdeleyen ayetler şahit olsun. 'Uzren ev nüzra. Neziyr; müjde.





7-) İnnema tu'adune levakı';



Vadolunduğunuz (bâ's) mutlaka gerçekleşecektir!



07 - Herhalde size vaad olunan muhakkak olacaktır. (Elmalı)





İnnema tu'adune levakı' elbette tehdit edildiğiniz şey mutlaka, ama mutlaka gerçekleşecektir.





8-) Feizennücûmu tumiset;



Yıldızlar silindiğinde (ışıkları görünmez olduğunda), (A. Hulusi)



08 - Hani o yıldızlar silindiği vakit, (Elmalı)





Feizennücûmu tumiset yıldızlar söndürüldüğü zaman.





9-) Ve izesSemâu furicet;



Semâ yarıldığında, (A. Hulusi)



09 - Ve o Sema açıldığı vakit, (Elmalı)





Ve izesSemâu furicet gök parça parça, şerha şerha yarıldığı zaman.



[Ek bilgi; PARÇALANAN GÖK

Göklerin yarılmasına gelince; Kuran’da göklerin yarılması, zaafa uğramasıyla ilgili başka ayetler de vardır.

Gök yarıldığı zaman (9)

Gök soyulup çıkarıldığı zaman (Tekviyr/11)

Gök yarılıp, çatlamıştır. Artık o gün zaafa uğramıştır. (Hakka/16)

Bu ayetlerin iki türlü anlaşılabileceği kanaatindeyiz.

1 - Birincisi gök kelimesini Evren olarak alırsak, sürekli genişleyen göğün en dış kısımlarından kaynaklanan bir bozulma (Evren’in vakum yapısının bozulması kastediliyor da olabilir. Bu uzun konuya burada girmeyeceğiz.)

2 - İkinci olarak gök kelimesini Dünya’mızın Atmosfer kısmı olarak alırsak, gerçekten de oluşan bu kadar büyük çaplı depremler, yeryüzündeki faaliyet, muhakkak Atmosfer’i de etkileyecek, Atmosfer hem zaafa uğrayacaktır, hem yarılacaktır, hem de Atmosfer’in koruyucu tabakası Dünya’nın üstünden soyulacaktır.

Zaten Atmosfer, Dünya’nın çekim gücünün ve Atmosfer moleküllerinin hareketinin hassas dengesinde durmaktadır. Dünya’da bahsedilen çapta büyük denge bozukluklarına Atmosfer de dayanamaz. Ayetlerin birinci dereceden kastı öngördüğümüz bu iki anlamdan biri olabilir. Biz, ayetlerin her iki duruma birden işaret ettiğini düşünüyoruz.]





10-) Ve izelcibâlu nüsifet;



Dağlar savrulduğunda, (A. Hulusi)



10 - Ve o dağlar savrulduğu vakit, (Elmalı)





Ve izelcibâlu nüsifet ve dağlar un gibi ufak, toz duman edildiği zaman. Farkındasınız, son saatte ne haber veriyor. Kimsenin haber veremeyeceği bir gerçekten haber veriyor. Yani şu milyarlarca yıllık göklerin ve yerin bir ömrü oldun da, bir ölümü oldun da ey insan sen ölümsüz gibi mi davranasın, senin ki nasıl iş demeye getiriyor.







11-) Ve izerRusulu ukkıtet;



Rasûller (-Nebiler değil-) yeni işlevleri için yerlerini aldıklarında. (A. Hulusi)



11 - Ve o elçiler miykatlarına irdirildiği vakit, (Elmalı)





Ve izerRusulu ukkıtet ve bütün elçiler, peygamberler şahitlik vaktinde toplandığı zaman. Şahitlik yerinde ve zamanında toplandığı zaman.





12-) Lieyyi yevmin üccilet;



Hangi gün için ertelenmişlerdi? (A. Hulusi)



12 - Onlar hangi güne tecil edildi? (Elmalı)





Lieyyi yevmin üccilet peki, bütün bunlar ne zaman gerçekleşecek? Hangi gün gerçekleşecekmiş.





13-) Liyevmilfasl;



Ayırt edilme süreci için! (A. Hulusi)



13 - Fasıl gününe, (Elmalı)





Liyevmilfasl kötü ile iyi arasında ki ayırım günü gerçekleşecek. Kötü ile iyi arasındaki ayrım. Yevmil Furkan, yine yevmidiyn din günü.





14-) Ve ma edrake ma yevmulfasl;



Fasl (ayırt edilme) süreci nedir bilir misin? (A. Hulusi)



14 – Bildin mi nedir fasıl günü? (Elmalı)





Ve ma edrake ma yevmulfasl yevmülfasl nedir sen nereden bileceksin, sen nasıl bileceksin yevmülfasllın ne olduğunu. Yani Yevmülfaslı dirayetle bilemezsin. Allah’tan rivayet yoluyla öğren.



Devam ediyor b sayfasına geçiniz.

Mürselat suresini toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder