18 Ekim 2013 Cuma

İslamoğlu Tef. Ders. RAHMAN (55 - 78)(169-E)



D sayfasından devam

55-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

55 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlayabilirsiniz.


56-) Fiyhinne kasıratuttarfi, lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann;

Onlarda eşlerinden başkasını görmeyenler (yapılar) vardır ki, daha önce kendilerini ne ins ne de cann (cin türü) dokunup (beşerî - şeytanî fikir ve duygularla) kirletmiştir! (A. Hulusi)

56 - O Cennetlerde öyle kasıratüttarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cânn. (Elmalı) (Elmalı)


Fiyhinne kasıratuttarfi, lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann bu cennetlerde daha önce ne insanların ne de cinlerin asla ellerinin değmediği, gözü dışarıda olmayan eşler bulunacak. Lafzen bakışını kontrol eden eşler. Kasıratuttarf; zımnen gözü dışarıda olmayan, iffet ve hayati salih eşler. Bu eşler herhangi bir cinse indirgenemez. Gözü birbirinin üzerinde eşler. Hani o hoş dizelerde var ya? Yüzünde göz izi var, sana kim baktı yarim. Diyen dizeler. Yüzünde göz izi olmayan gözünde yüz izi olmayan eşler. Dünyayı versen eşinden başkasına bakmayacak eşler. Ruhu bakir ve bakire eşler. Burada söylenen o. Ruhuna dek bakir ve bakire.


57-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

57 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalan sayarsınız.


58-) Keennehünnel yakutü velmercan;

Onlar sanki yakut ve mercandırlar. (A. Hulusi)

58 - Sanırsın onları yâkut-ü mercan. (Elmalı)


Keennehünnel yakutü velmercan sanki o eşleri inci ve yakut gibi birbirine yakışan güzellikte olacak. Biri karada gizlenen, diğeri denizde gizlenen. Yakut ve inci. Biri karada gizlenir diğeri denizde gizlenir. Yani Allah zaruriyatı, haciyatı verdi tahsiliyatı da veriyor. Güzellikleri ve estetik ihtiyacını da karşılar insanın. O halde böyle bir Allah’a ne yapmak lazım;


59-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

59 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz.


60-) Hel cezaul ıhsani illel ıhsan;

İhsanın (Hakk'ı görürcesine kulluğun) cezası sadece ihsan değil midir? (A. Hulusi)

60 - İhsânın cezâsı elbette ihsân. (Elmalı)


Hel cezaul ıhsani illel ıhsan iyiliğin iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi? İşte bu, iyiliğin iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi.


61-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

61 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlayabilirsiniz. İyiliğin iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi diyor, arkasından rabbinizin nimetlerinden. Ya Rabbi, ben iyilik yaptım, dolayısıyla cenneti de hak ettim mi diyorsunuz. Hayır asla, cennet bir bedel değildir. Çünkü siz, sahip olduğunuz her şeyi Allah’tan kredi olarak aldınız. Borcunuzu ödeyemezsiniz ki ekstrasını alabilesiniz. Siz önce borcunuzu ödeyin. Her nefesinizi Allah’a borçlusunuz. İki gözle doğmak sizin hakkınız değildi, Allah size lûtfetti. Bir akılla doğmak hakkınız değildi, lütfetti. Siz önce bunların borcunu ödeyin. O halde cennet bedel değildir, cennet ödüldür. sevaben min indillâh. (A. İmran/195) Allah’tan bir ödül. Ödüllerin en güzeli O’nun katında. Onun için kulun, kulluğa borcuna karşılıktır, cennet bir ödüldür.


62-) Ve min dûnihima cennetan;

İki cennet dûnunda iki cennet daha vardır. (A. Hulusi)

62 - Ötelerinden de diğer Cennetan. (Elmalı)


Ve min dûnihima cennetan o cennet çiftinin berisinde daha başka çifte cennetler de bulunacak, yani orada kalmayacak onun berisinde onun altında daha başka cennetler de bulunacak.


63-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

63 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.


64-) Mudhâmmetan;

Yemyeşildirler! (A. Hulusi)

64 - Yağız yeşil ne dilsıtan. (Elmalı)


Mudhâmmetan uzayıp giden göz alıcı çifte yeşillikler, göz alabildiğine yeşillikler. Yeşil; tazelik ve canlılığın simgesi. Zımnen cennet, sonsuz ve noksansız baharın adıdır deniliyor bu ayette.


65-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

65 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.


66-) Fiyhima aynâni naddâhatân;

İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak (Rabbanî tecelliler)! (A. Hulusi)

66 - Bunlar da püsküren çifte şadravan. (Elmalı)


Fiyhima aynâni naddâhatân bu cennet çiftinde billurdan sular fışkırtan iki fıskiye olacak. Dünyada bir çağlayan görseniz, şelale görseniz içiniz gidiyor seyrederken. Ya cennette bir ırmağın yerden göğe doğru aktığını görseniz? Tasavvur etmek bile mümkin değil. Onun için cennet insan aklınca kavranabilecek bir şey değil. Cennet güzelliğin üretildiği merkezdir.

67-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

67 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban sözün bittiği yerdir, o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.


68-) Fiyhima fakihetun ve nahlun ve rumman;

İkisinde de meyve, hurma (Hakkanî vasıfların açığa çıktığı şuuru temsilen) ve nar (tek bilincin tasarruf ettiği çok beden yaşamını temsilen)! (A. Hulusi)

68 - Bunlarda bir meyve, bir başka hurma, bir başka rumman. (Elmalı)


Fiyhima fakihetun ve nahlun ve rumman bu çifte cennette en mükemmel haliyle meyveler, hurma ve çekirdeksiz nar bulunacak. Rumman; çekirdeksiz nar. Neden? Cennet nimetleri dünyada ki kopyalarının mükemmel asıllarıdır da  ondan. Hani Bakara/25. ayetinde ifade buyruluyordu; küllemâ ruziku minhâ min semeratin rızka. (Bakara/25)ne zaman cennet nimetleri önlerine getirilse ve sunulsa, kalû hâzelleziy ruzıknâ min kabl. Derler ki bu daha önce yediğimiz bir şeyi hatırlatıyor bize. Ama rabbimiz ve utû Bihî müteşabiha. Onu hiç yemediniz sadece size benzer göründü buyuruyor. Onun için cennet mükemmelliğin adıdır. Cennet kusursuzluğun adıdır.

Hadiste öyle deniliyor ya; Cennet vaadini Resulallah Allah’ın lisanından şöyle okuyor; ‘adet tü li’ ibadi’s salihîyne mâ lâ ‘aynün ra’ed salih kullarım için öyle bir cennet hazırladım ki hiçbir göz daha önce benzerini görmedi. Velâ üzünün semi’at hiçbir kulak işitmedi. Ve lâ hatara ‘alâ kalb-i beşerin. ve hiçbir insanın aklına öylesi gelemez, tasavvur dahi edemez. Haddi zatında Secde/17 nin  Resulallah dilinde bir karşılığıdır, tefsiridir bu hadis.


69-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

69 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban O halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz.


70-) Fiyhinne hayratun hısan;

(O cennetlerin) içlerinde en muhteşem, en güzeller. (A. Hulusi)

70 - İçlerinde dilber, hayırlı hûbân. (Elmalı)


Fiyhinne hayratun hısan orada her şeyin en mükemmeli, en güzeli olacak. İşte bu, başka söze hacet yok. Cennet her şeyin en güzelinin, en mükemmelinin, en kusursuzunun üretildiği, güzelliğin madenidir. Cennetü adn var ya odur işte.


71-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

71 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban O halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlarsınız.


72-) Hûrun maksuratün fiylhıyam;

Yalnız eşlerine hasredilmiş huriler (Hakkanî vasıfları açığa çıkaran bilinçlerin tüm istek ve arzularını yerine getirecek kapasite ve olanaklarla oluşturulmuş eşler - bedenler. Bakınız 13.Ra'd: 35, 47.Muhammed: 15)! (A. Hulusi)

72 - Cibinliklerde mestur, mahsus hûriyan. (Elmalı)


Hûrun maksuratün fiylhıyam gözü gönlü eşine dönük pırıl pırıl eşler, çardaklarda kalacak.

Muhtemelen Kur’an da geçtiği ilk yer burası Hûr kelimesinin. Ki 4 yerde geçer Kur’an da, geçtiği 4 yerde Mekki surelerdedir ve birbirine yakın zamanlarda nazil olmuştur. Üç anlama gelir. 1 – Renk, 2 – geri dönüş, 3 – Bir şeyin kendi etrafında dönmesi. Onun için gözü gönlü eşine dönük diye çevirdim bu anlamlara istinaden. Kelime erkeği de dişiyi de ifade eder. Çünkü Ahve in de çoğuludur, havra nın da çoğuludur ki biri dişi, diğeri erildir. Onun için bu kelimeye dayanarak dişilik ya da erillik iddiası yapılamaz. Medeni ayetlerde bu kelimenin yerini bambaşka bir şey alır. O da tertemiz eşler; ezvacün mutahharatün. Ki A. İmran/15. ayeti, Enbiya/2. ayeti gibi ayetlerde bu yer alır.

Maksurat, gözü gönlü eşline dönük, yani gözü dışarıda olmayan anlamına gelir ki daha önce benzer bir ifadeyi görmüştük. Yüzünde göz izi olmayan, gözünde yüz izi olmayan, sadece bedeni değil, ruhu ve aklı bakir ve bakire eşler. Yani imanla cennete giren eşler birbirlerine böyle sunulacaklar ahirette. Rabbimizin verdiği müjde bu.


73-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

73 - Şimdi rabbinizin hangi eltâfına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlarsınız.


74-) Lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann;

Daha önce onlara ne ins ne de cann (cin) dokunup (beşerî - şeytanî fikir ve duygularla) kirletmiştir! (A. Hulusi)

74 - Dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cann. (Elmalı)


Lem yatmishünne insün kablehüm ve lâ cann daha önce görünür görünmez hiçbir varlığın dokunmadığı eşler.


75-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

75 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? (Elmalı)


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban  o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini yalanlarsınız.


76-) Müttekiiyne 'alâ refrefin hudrin ve 'abkariyyin hısan;

Yeşil refrefe ve harikulâde güzel işlemeli parlak döşeklere yaslanırlar. (A. Hulusi)

76 - Kurulmuşlar yeşil refref ve güzel abkarîler üzere şadan. (Elmalı)


Müttekiiyne 'alâ refrefin hudrin ve 'abkariyyin hısan onlar tarifsiz yemyeşil örtüler ve baş döndürücü güzellikte sergiler üzerinde uzanacaklar. Aslında efsanevi diye çevirmem daha uygun olurdu ‘abkariyn i. Efsanevi sergiler üzerinde. Bu sergiler cennetin çayır çimenlerimidir, yoksa bambaşka şeyler midir onu bilemem.


77-) Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban;

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin - şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? (A. Hulusi)

77 - Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?


Fe Bi eyyi alai Rabbiküma tükezziban o halde rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edebilirsiniz. Hiç birini inkar edemeyiz ya rabbi..! Hepsine iman eder, teşekkür etmeye çalışır, ama şükründen de aciz olduğumuzu biliriz ya rabbi. Bırak inkarı saymaya kalksak baş edemeyeceğimizi biliriz ya rabbi. En güzel teşekkürün sana şükürden aciz olduğunu bilmek olduğunu da biliriz ya rabbi. İtiraf ederiz.


78-) Tebarekesmu Rabbike ZiylCelâli vel'İkrâm;

Zül'Celâli vel'İkrâm Rabbinin ismi ne mübarek - ne yücedir! (A. Hulusi)

78 - Yüce çok yüce rabbinin adı onun o celâl, onun o ikram. (Elmalı)


Tebarekesmu Rabbike (Zülcelâli) ZiylCelâli vel'İkrâm iki kıratı vardır ikisi de okunur. Azamet ve ihtişam sahibi rabbin şanı pek yücedir, pek büyüktür. Azamet ve ihtişam sahibi olan rabbimizin yüce şanını yüceliğine layık bir biçimde anıyor, O’nun büyük nimetlerine şükreden, şükretmeye çalışan, nankörlük yapmayan kullarından kılmasını niyaz ediyoruz.


Ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil alemiyn

Çağrımız ve davamız Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd’adır.

169. videonun sonu.
169. sayfayı toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder