13 Nisan 2012 Cuma

İslamoğlu Tef. Ders. İSRA (078-082)(91-E)


D sayfasından devam


78-) Ekımıs Salate lidülukiş Şemsi ila ğasekılleyli ve Kur'ânel fecr* inne Kur'ânel fecri kâne meşhuda;

Güneş'in, batıda gözden kaybolmasından gecenin kararmasına kadar ki süreçte salâtı ikame et. FECİR KURÂN'ını da (sabah salâtını da)... Muhakkak FECİR KUR'ÂN OKUMAsı şahitlen dirilmiştir. (A.Hulusi)

078 - Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl, bir de kıraatiyle mümtaz olan sabah namazını, zira sabah Kur'an ı hakikaten meşhuddur (şühuda mazhardır). (Elmalı)


Ekımıs Salate lidülukiş Şemsi ila ğasekılleyl güneşin zirveyi aşıp batıya ağmasına, gecenin ağmasından, gecenin karanlığının iyice çökmesine kadar geçen zaman dilimlerinde namazını hakkıyla yerine getir.

Dülukiş şems; Peygamberimiz tarafından zeval, güneşin yer yüzüne dikey durduğu andan sonrası olarak tefsir edilmiş.

Yine ğasekılleyl; zifiri karanlık anlamına geliyor. Ki burada lidülukiş Şemsi ila ğasekılleyl ibaresi 4 vakti birden kapsıyor. O anlaşılıyor zaten. Öğle namazından tutun yatsı namazına kadar 4 vakti de kapsayan bir atıf ve işaret var.

ve Kur'ânel fecr* inne Kur'ânel fecri kâne meşhuda özellikle de sabah namazının okuyuşunu unutma. Unutma ki sabahın okuyuşu insanı oldum olası her tür manevi etkiye açık hale getiren çok özel bir andır.

İşte burada Meşhuda geçiyor. Meşhud; Şahit olunan demek. Aslında insanın iç dünyasının Allah’a en açık olduğu zaman demektir. İnsanın ayna gibi göründüğü zaman. Yüreğin duvağının sıyrıldığı zaman diyebiliriz. İşte o müstesna vakitte gecenin sonuna doğru şafak vaktinde insanla Allah arasındaki o ilişki zirveye tırmanır. Ona bir işaret olsa gerektir.

Sabah okuyuşu diyor burada. Namazın mazrufu kıratmış demek ki. Yani zarfı namaz, içi kıraat. Kıraat aslında üzerinde durarak, düşünerek, fark ederek, hissederek okumak demektir. Çünkü tilavetten ayrılan tarafı budur. Tilavet ardı ardına devam edip gitmek, yani bir kağıttan okumaya tilavet denilir. Fakat kıraat, üzerinde durarak düşünerek okumaktır. Onun için Kur’an bunu pekiştirircesine. Zaten Müzemmil suresinde bunu açıkça dile getiriyordu.

..ve rattililKur'âne tertiyla. (Müzemmil/4) Kur’an ı üzerinde dura dura. Düşüne düşüne, sindire sindire, içselleştirerek oku.

Devam ediyoruz;


79-) Ve minelleyli fetehecced Bihi nafileten leke, 'asa en yeb'aseke Rabbüke Mekamen Mahmuda;

Ayrıca gecenin bir kısmında, yararını göreceğin, Kurân'la teheccüde kalk (uyanarak salâtı yaşa)! Umulur ki Rabbin sende Makam-ı Mahmud'u bâ'seder (sende o makamın özelliklerini açığa çıkartır... {Ve çıkartmıştır da "İnna fetahnaleke" âyetinde bildirilen husus ile. A.H.})! (A.Hulusi)

079 - Geceden de sana mahsus fazla bir namaz olarak uykudan kalk, Kur'an ile teheccüd kıl, yakındır ki rabbin seni bir makamı mahmuda ba'sede. (Elmalı)


Ve minelleyli fetehecced Bihi nafileten leke, 'asa en yeb'aseke Rabbüke Mekamen Mahmuda ve gecenin bir vaktinde uykuna ara vererek sana özgü bir armağan olarak namaz kıl. Umulur ki rabbin seni övgüye değer bir makama yüceltir.

Hecede, sükûn ve vakf demektir. Arapça lügatlarda karşısında böyle yazar. Yani ara vermek, kesmek, durdurmak demektir. Uykuya ara verip namaza geçmek anlamına gelir teheccüt. Uykuya ara verip namaza geçmek. Burada ki nafile; armağan demektir ve hemen hatırlayalım Müzemmil suresini;

Ya eyyühel müzzemmil (Müzemmil/1) ey içine kapanan nebi, peygamber.

Kumilleyle illâ kaliyla (2) gecenmin bir kısmı hariç kalk namaz için.

Nısfehû yarısında. Evinkus, ya da ondan daha da eksik bir zamanda. minhu kaliyla (3) ondan azalt veya fazlalaştır fark etmez. Ama gecenin bir yarısında kalk.

Ev zid 'aleyhi ya da bunu artır. ve rattililKur'âne tertiyla;(4) ve Kur’an ı üzerinde dura dura, sindire sindire. Geceyi zamanı, Allah’ı, melekleri şahit kılarak oku.

Unutmayınız 5 vakitten önce; İlk önce diyor Hz. Aişe farz kılınan namaz gece namazı idi. Yine Hz. Aişeye göre Resulallah 12 ay yani Müzemmil suresinin 20. ayeti, son ayeti ininceye kadar 12 ay bu namazı farz olarak kıldı diyor.Fakat tabii ben 5 vakit namazın farz olduğunu, ama onun yanında ilk müminlere gece namazının da bir eğitimi, bir ruh teskiyesi, bir nefis teskiyesi, iç arınması, iç imarı olarak talim ve terbiye kılındığını düşünüyorum.

Belki aynı anda başlamamış olabilir, ama gece namazı üzerinde bu kadar durulması ve daha ilk inen surelerde Resulallah’a sana özgü bir nafile, eğer gece namazı diğer müminlere de emredilmiş olsaydı nafileten lek sana özgü bir armağan denmezdi. Ama diğer müminlerde Resulallah’ın armağanını kendileri üzerlerine aldılar ve onlar da armağan ettiler.

Düşüne biliyor musunuz, ömürleri cahiliyenin kiri ve pası içinde geçmiş insanlar, hiç kimsenin görmediği bir gece yarısı rableri ile baş başa saatlerce talim ve terbiye görüyorlar. İşte bu insan da bir şahsiyet oluşturmaktır. İnsan Allah ilişkilerini yeniden kurmaktır. Onun için gece namazı gerçekten müstesna bir ibadettir. Geceyi Allah’a şahit kılmak, geceyi imana şahit kılmak, geceyi insana şahit kılmaktır.


[Ek bilgi. {Muhakkak ki Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında veya üçte birinde kalktığını biliyor... Seninle beraber olanlardan bir grubun da!
Geceyi ve gündüzü Allâh takdir ediyor! (Allâh) onu asla değerlendiremeyeceğinizi bildi de tövbenizi kabul etti.
Kurân'dan kolaylaşanı okuyun (idrak edin)! (Allâh) bilir ki, sizden hastalar, arzda dolaşıp Allâh'ın lütfundan talep eden kimseler ve Allâh yolunda savaşan kimseler olacaktır.
Artık Ondan kolaylaşan kadarını okuyun; salâtı ikame edin (yönelişi kaîm kılın müşahede ile), zekâtı verin ve Allâh'a güzel bir ödünç verin.
Kendiniz için (önceden) hayırdan ne takdim ederseniz, Allâh indînde onun çok daha büyük ve hayırlısını bulursunuz. Allâh'tan mağfiret dileyin! Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir. (Müzemmil/20)(A.Hulusi)

Rabbinin ismini zikret (hatırla) ve her şeyden kesilip sırf O'na yönel! (Müzemmil/8)

(Gece) yataklarından kalkıp; korkarak ve umarak Rablerine dua ederler. Kendilerini beslediğimiz yaşam gıdalarından Allâh için karşılıksız bağışta bulunurlar! (Secde/16)

(Böylesi mi) yoksa gecenin bir kısmında kalkıp secdeyi yaşayan ve (Kayyum'un varlığıyla) kaîm olarak, sonsuz geleceğin gereklerine hazırlanan; Rabbinin (hakikatindeki Esmâ kuvvelerinin) Rahmetini (çeşitli özelliklerini açığa çıkarmayı) uman mı? De ki: "Hiç bilenler ile bilmeyenler eşit olur mu? Sadece derin düşünebilen akıl sahipleri bunu anlayabilir."(Zümer/9)

Onlar ki, gecelerini Rablerine secde ederek ("yok"luklarının farkındalığıyla) ve kıyamda (varlıklarında kâim olan Kayyum'un müşahedesinde) geçirirler. (Furkan/64)

Ey iman edenler, hakikatinizin açığa çıkartacağı sabır (dayanma kuvvesi) ve salât (hakikatiniz olan Esmâ mertebesine yönelişin getirisi olan müşahede) ile yardım isteyin. Muhakkak ki Allâh sabredenlerledir (Es Sabûr Esmâ'sıyla - mâiyet sırrı).(Bakara/153)

Bu ifadeye göre ayeteki Namazdan maksat gece kılınan namazdır Bu namaza katlanarak nefse karşı verilen cihatta destek sağlanmış olur.

Peygamber efendimiz;

- Şeytan uykuda yatınca her birinizin ensesine: “Haydi uyu, sana uzun geceler.” Diyerek üç düğüm atar. İnsan uyanır ve Allah’ın adını anınca düğümlerden biri çözülür. Eğer kalkar abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Namaz da kılarsa bir düğüm daha çözülerek şevki huzur içinde sabaha erer. Aksi halde bozuk bir halet-i ruhiye içinde ve miskin olarak sabahı bulur.

Yine peygamber efendimiz;

- Şeytanın burun damlası, afyonu ve göz damlası vardır. O birisine burun damlası akıttığı zaman kötü huylu olur. Ona afyon yutturduğu zaman dili kötü konuşur. Gözüne damla akıttığı zaman da sabaha kadar uyur.

Yine peygamber efendimiz;

- Geceleyin kılınan iki rekatlık namaz, insanoğlu için dünyadan ve dünya da bulunan her şeyden daha hayırlıdır. Ümmetime zor gelmese iki rekat gece namazını üzerlerine farz kılardım.

İmam Buhari’nin sık sık aşağıda ki iki beyti okuduğu söylenir.

Fırsat eldeyken rükuun faziletini değerlendir,
Ölüm ansızın olabilir,

Nice hastalıksız sapasağlam kimseyi gördüm ki,
Sağlam ruhu kuş gibi uçuverdi.

                                       Mükaşefet’ül Kulûp- İ. Gazali}

{ “Gece, nasıl güneşin parazit oluşturan ışınımı dünyanın arka yüzünde kaldığı için kesiliyor ve kısa dalga yayın çok net alınabiliyorsa; insan beyni de, özellikle gece yarısı ve sonrasında çok hassas hâle gelir ve kuvveti artar. Bu hem alıcılık (ilham) yönünden böyledir; hem de vericilik yani "dua" yönünden böyledir.. "İslam Dini"nde gecenin önemi buradan ileri gelir.} (A.Hulusi- Dua ve zikir.)]


80-) Ve kul Rabbi edhılniy müdhale sıdkın ve ahricniy muhrace sıdkın vec'al liy min ledünke sultanen nasıyra;

Rabbim, girdiğim yere sıdk hâlinde girdir ve çıktığım yerden sıdk ile çıkart; ledünnünden zafere erdirici bir kudret oluştur bende! (A.Hulusi)

080 - Ve de ki: rabbim beni sıdık girdirimi girdir ve sıdık çıkarışı çıkar ve benim için ledünnünden bir sultanı nasîr kıl. (Elmalı)


Ve kul Rabbi edhılniy müdhale sıdkın ve ahricniy muhrace sıdkın vec'al liy min ledünke sultanen nasıyra ve de ki; Rabbim beni girdiğim ve giriştiğim her yere ve işe doğrulukla, dürüstlükle girmemi, Yine doğruluk ve dürüstlükle çıkmamı sağla. vec'al liy min ledünke sultanen nasıyra yüce katından beni destekleyecek etkin bir güç ver.


81-) Ve kul cael Hakku ve zehekal batıl* innel batıle kâne zehuka;

De ki: "Hak geldi, bâtıl yok oldu gitti! (Hakikat bildirildi, asılsız boş görüşler geçerliliğini yitirdi) Muhakkak ki bâtıl yok olmak zorundadır." (A.Hulusi)

081 - Ve de ki: hak geldi bâtıl zevale erdi hakikaten bâtıl pek zavallıdır. (Elmalı)


Ve kul cael Hakku ve zehekal batıl* innel batıle kâne zehuka yine de ki; Gerçeğin ta kendisi geldi, sahte olan ise yıkılıp gitti. Çünkü her sahtelik zaten yıkılıp gitmeye mahkumdur. Batıl asli değil, arızidir. Tabii değil, sentetiktir, sunidir. Onun için yıkılıp gitmeye mahkumdur.


82-) Ve nünezzilu minel Kur'âni ma huve şifaun ve rahmetun lil mu'miniyne, ve lâ yeziyduz zalimiyne illâ hasara;

Kurân'dan, iman edenler için şifa (sağlıklı düşünme bilgileri) ve rahmet (Hakikatlerindeki özellikleri hatırlatma) olan şeyleri inzâl ediyoruz (hakikatinden şuuruna yansıtıyoruz)! (Bu), zâlimlerin (nefsinin hakikatini inkâr ederek nefsine zulmedenlerin) ise sadece hüsranını arttırır. (A.Hulusi)

082 - Biz de Kur'an dan peyderpey öylesini indiririz ki müminler için o bir şifâ ve bir rahmettir, zalimlerin ise ancak hasarını artırır. (Elmalı)


Ve nünezzilu minel Kur'âni ma huve şifaun ve rahmetun lil mu'miniyne, ve lâ yeziyduz zalimiyne illâ hasara İşte biz Kur’an dan ona inananların iç dünyasını onaran bir şifa ve rahmet olan. Kendi kendine kıyanlarınsa sadece yıkımını artıran şeyler indiriyoruz. Yani Kur’an müminin imanını, münafıkın nifakını, kafirin küfrünü artırıyor. Kur’an kendisine iman eden, ön bilgi ile yaklaşanların imanını artırırken, ön yargı ile yaklaşan, yani küfürle yaklaşanların da inkarını artırıyor. Çünkü Kur’an bir ilahi eczanedir ki, eğer Allah’ın verdiği reçete ile yaklaşırsanız deva, eğer şeytanın verdiği reçete ile yaklaşırsanız sizin için ölüm olacaktır.

Rabbim Kur’an eczanesine rabbimizin verdiği reçeteyle yaklaşan kullardan kılsın.


“Ve ahiru davana enil hamdülillahi rabbil alemiyn”

İddiamızın, davamızın, ömrümüzün tüm hasılatı ve son sözümüz Rabbimize “Hamd” dir.


91. Videonun sonu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder